O aptalın, kavanozda hayalet olduğunu düşünmesine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنَّ هذا المغفل ظنَّ فعلاً أنه يوجد شبح بالجرّة |
Polislerin ona ait hiçbir şey bulamadığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنَّ الشرطة لم تعثر على شيء يرتبط بها |
Sadece bunun yaptığını düşündüğümüz şeyi yaptığına inanamıyorum. | Open Subtitles | صحيح I just can't believe this thing does أنا فقط لا أصدق أنَّ الشيئ يفعل 647 00: 31: |
Dışarıda sapıklar özgürce dolaşırken babanın evden çıkmana izin vermesine inanamıyorum. İzin almadım ki. | Open Subtitles | لا أصدق أنَّ والدكِ سمح لكِ بالخروج بوجود ذلكَ القاتل - لم يفعل - |
Dışarıda sapıklar özgürce dolaşırken babanın evden çıkmana izin vermesine inanamıyorum. İzin almadım ki. | Open Subtitles | لا أصدق أنَّ والدكِ سمح لكِ بالخروج بوجود ذلكَ القاتل - لم يفعل - |