Onlarla gitmekte ısrar ettim. Nolan'dan sorumluydum sanki. | Open Subtitles | أصررت على الذِهاب معهم شعرت بالمسؤولية تجاه نولان |
Oh özür dileriz geç kaldık, benim hatamdı, metro ile gelme konusunda ısrar ettim. | Open Subtitles | نأسف، لتأخرنا إنها غلطتى أنا أصررت على ركوب الأنبوب |
Bu yüzden mi yol göstermek için ısrar edip ona uyumasını söyledin? | Open Subtitles | لهذا أصررت على الإرشاد وطلبت منه أن ينام ؟ |
Tabii ki. Onu tutmamız için ısrar etmiştim. | Open Subtitles | بالطبع، لقد أصررت على تعيينه |
Eğer mesleğim o kadar sıkıcıysa neden bu sabah benimle gelmek için o kadar ısrar ettin? | Open Subtitles | إذا كان عملى سخيف وغير مفيد جداً اذا لماذا أصررت على المجيئ معي هذا الصباح؟ |
Sonra buraya gelip bir şey göstereceğini ısrar ettin. | Open Subtitles | وبعدها أصررت على أن آتي معك هنا وأرى شيئاً |
Bu adaletsizliği sahnelemekte ısrar edersen olmaz. | Open Subtitles | إلا اذا أصررت على صعود منصة هذه السخرية. |
Ben mimarlığın da prestijli bir meslek olduğunda ısrar ettim. | Open Subtitles | أصررت على الهندسة المعمارية و أيضاً التخصص. |
Güvenini tekrar kazanmasına yardımcı olmak için bizde kalsın diye ısrar ettim. | Open Subtitles | أصررت على بقائها معنا. للمساعدة في بناء ثقتها مجددا. |
Bu nedenle stratejimizin dikkatlice gözden geçirilmesinde ısrar ettim. | Open Subtitles | ولهذا السبب أصررت على مراجعة .شاملة لأستراتيجيتنا |
Çift kişilik yatak için neden ısrar ettim sanıyorsun? | Open Subtitles | لماذا أصررت على سرير مزدوج برأيك؟ |
Uygun kontrollerin kurulmasında ısrar ettim. | Open Subtitles | أصررت على السيطرة الدقيقة على الخطوات |
Ben ısrar ettim. | Open Subtitles | كان لدي وقت إضافي لذاَ أصررت على ذلك |
Halifax'ta kalmak için ısrar edersen bu parayı harçlığının avansı yerine sayacağım. | Open Subtitles | إذا أصررت على البقاء في (هاليفاكس)... سأعتبر هذا المبلغ مقدماً عن نفقة تقاعدك. |
Çünkü velayeti paylaşmakta ısrar ettin. | Open Subtitles | لأنك أصررت على الوصاية المشتركة. |
Brooklyn'deki depo alımıyla ilgili, sen ısrar ettin diye yaptığım toplantı. | Open Subtitles | اجتماع بشأن شراء مخازن في "بروكلين"، أود امتلاكها لأنك أصررت على ذلك. |
Ama sen içeri gitmekte ısrar ettin... | Open Subtitles | ...و لكنك أصررت على أن تمضى بذلك |
Ama bu baş kaldırma konusunda ısrar edersen... - Bunun sonuçları olur. | Open Subtitles | لكن إن أصررت على ارتياد درب المقاومة، فستكون هناك عواقب. |
Sadece arkadaşlarımla ilgili de kullanmam konusunda ısrar edersen. | Open Subtitles | هذا فقط إذا أصررت على مواصلة .استخدامه حين يتعلّق الأمر بأصدقائي |