ويكيبيديا

    "أصررت على" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ısrar ettim
        
    • için ısrar
        
    • ısrar ettin
        
    • ısrar edersen
        
    Onlarla gitmekte ısrar ettim. Nolan'dan sorumluydum sanki. Open Subtitles أصررت على الذِهاب معهم شعرت بالمسؤولية تجاه نولان
    Oh özür dileriz geç kaldık, benim hatamdı, metro ile gelme konusunda ısrar ettim. Open Subtitles نأسف، لتأخرنا إنها غلطتى أنا أصررت على ركوب الأنبوب
    Bu yüzden mi yol göstermek için ısrar edip ona uyumasını söyledin? Open Subtitles لهذا أصررت على الإرشاد وطلبت منه أن ينام ؟
    Tabii ki. Onu tutmamız için ısrar etmiştim. Open Subtitles بالطبع، لقد أصررت على تعيينه
    Eğer mesleğim o kadar sıkıcıysa neden bu sabah benimle gelmek için o kadar ısrar ettin? Open Subtitles إذا كان عملى سخيف وغير مفيد جداً اذا لماذا أصررت على المجيئ معي هذا الصباح؟
    Sonra buraya gelip bir şey göstereceğini ısrar ettin. Open Subtitles وبعدها أصررت على أن آتي معك هنا وأرى شيئاً
    Bu adaletsizliği sahnelemekte ısrar edersen olmaz. Open Subtitles إلا اذا أصررت على صعود منصة هذه السخرية.
    Ben mimarlığın da prestijli bir meslek olduğunda ısrar ettim. Open Subtitles أصررت على الهندسة المعمارية و أيضاً التخصص.
    Güvenini tekrar kazanmasına yardımcı olmak için bizde kalsın diye ısrar ettim. Open Subtitles أصررت على بقائها معنا. للمساعدة في بناء ثقتها مجددا.
    Bu nedenle stratejimizin dikkatlice gözden geçirilmesinde ısrar ettim. Open Subtitles ولهذا السبب أصررت على مراجعة .شاملة لأستراتيجيتنا
    Çift kişilik yatak için neden ısrar ettim sanıyorsun? Open Subtitles لماذا أصررت على سرير مزدوج برأيك؟
    Uygun kontrollerin kurulmasında ısrar ettim. Open Subtitles أصررت على السيطرة الدقيقة على الخطوات
    Ben ısrar ettim. Open Subtitles كان لدي وقت إضافي لذاَ أصررت على ذلك
    Halifax'ta kalmak için ısrar edersen bu parayı harçlığının avansı yerine sayacağım. Open Subtitles إذا أصررت على البقاء في (هاليفاكس)... سأعتبر هذا المبلغ مقدماً عن نفقة تقاعدك.
    Çünkü velayeti paylaşmakta ısrar ettin. Open Subtitles لأنك أصررت على الوصاية المشتركة.
    Brooklyn'deki depo alımıyla ilgili, sen ısrar ettin diye yaptığım toplantı. Open Subtitles اجتماع بشأن شراء مخازن في "بروكلين"، أود امتلاكها لأنك أصررت على ذلك.
    Ama sen içeri gitmekte ısrar ettin... Open Subtitles ...و لكنك أصررت على أن تمضى بذلك
    Ama bu baş kaldırma konusunda ısrar edersen... - Bunun sonuçları olur. Open Subtitles لكن إن أصررت على ارتياد درب المقاومة، فستكون هناك عواقب.
    Sadece arkadaşlarımla ilgili de kullanmam konusunda ısrar edersen. Open Subtitles هذا فقط إذا أصررت على مواصلة .استخدامه حين يتعلّق الأمر بأصدقائي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد