Uzun bir süre ısrar etti, ancak o dinlemiyordu. | Open Subtitles | أصرَّ لوقت طويل لَكنَّها ما كَانتْ تَستمعُ سَمعتْ فقط |
Yolu yarılamıştık ki, eve dönmem için ısrar etti. | Open Subtitles | ,قطعنا نصف الطريق للتمرين و أصرَّ أن أعود به للمنزل |
İçeri girmek için ısrar etti, sonra bana ilan-ı aşk etti. | Open Subtitles | ،ولكنّه أصرَّ على الدخول وبعد ذلك صرّح بحبه لي |
Angela hayvanların hepsinin kıyafetli olmasında ısrar etti. | Open Subtitles | أصرَّ أنجيلا التي كُلّ الحيوانات تَكُونُ كَستْ بالكامل. |
Yeni bir ocak istemedim ama o ısrar etti. | Open Subtitles | أنا لَمْ أُردْ a طبَّاخ جديد مُبهرج، لَكنَّه أصرَّ. |
Rogue Atları kendisinin taşımasında ısrar etti | Open Subtitles | الغشّاش أصرَّ على التَسليم الخيول بنفسه |
Karısını bana sunmakta ısrar etti. | Open Subtitles | لقد أصرَّ على عرض زوجته إليّ. |