Doktor buradan vurulmuş ve kan kaybı yaşamaya devam etmiş. | Open Subtitles | الدكتور هنا أصيب بالرصاص و إستمر بالنزيف. |
- Kardeşim vurulmuş. | Open Subtitles | -أخي أصيب بالرصاص -يا الهي |
- Barelli'nin elemanlarından biri vurulmuş. | Open Subtitles | أحد رجال،(بيرللي) أصيب بالرصاص - من ؟ |
Bu adam vuruldu, bıçaklandı, yandı, otobüs çarptı, ama hala dimdik yerinde. | Open Subtitles | هذا الرجل قد أصيب بالرصاص أو طعن أو حرق وصدمته حافلة ، وهو ما يزال هناك |
Öldürmeye hayır, bu durumda din adamlarını öldürmeye hayır, çünkü Şeyh Ahmed Adina Refaat vuruldu 16 Aralık'ta, bir eylem sırasında, arkasında üç yetim ve bir dul bıraktı. | TED | لا للقتل, وفي هذه الحالة، لا لقتل رجال الدين، لأن الشيخ أحمد أدينا رفعت أصيب بالرصاص في ال16 من ديسمبر, خلال مظاهرة، تاركا وراءه 3 أيتام وأرملة. |
Jeremy vuruldu.. Yardım için Walt u aradın. | Open Subtitles | (جيريمي) أصيب بالرصاص أنت طلبت (والت) للمساعدة |
Beni duyuyor musun? Kardeşin vuruldu. Jamaika Hastanesi'nde. | Open Subtitles | أخوك أصيب بالرصاص انه في مستشفى (جامايكا) |
Bay Monk, onu yalnız bırakamayız. vuruldu. Tamam. | Open Subtitles | سيد، (مونك) لا يمكننا تركه لقد أصيب بالرصاص |
vuruldu. | Open Subtitles | أصيب بالرصاص |