Seni aşağılık fahişe! Şansını kaybettin. | Open Subtitles | أيتُها العاهرة اللعينة, لقد أضعتِ عليكِ فُرصتكِ. |
Son setleri kaybettin. Evet benim sadece aklım dağınık. | Open Subtitles | لقد أضعتِ ضربات مباشرة أجل، لقد كنتُ مُشتّتة قليلًا |
Ormanda dolaşırken yolunu mu kaybettin? | Open Subtitles | هل أضعتِ طريقكِ ؟ |
Selam! Kayboldun mu? | Open Subtitles | مرحباً، هل أضعتِ المكان؟ |
O zaman vaktini boşa harcamışsın çünkü benim açıklamaya ihtiyacım yok. | Open Subtitles | حسناً ، لقد أضعتِ وقتك لأننى لست بحاجة لأعذار |
Atını da mı kaybettin? | Open Subtitles | هل أضعتِ حصانكِ أيضاً؟ |
Yolunu mu kaybettin? | Open Subtitles | ..أضعتِ طريقكِ؟ |
- Bir şey mi kaybettin? | Open Subtitles | هل أضعتِ شيئاً؟ |
- Bir şey mi kaybettin? | Open Subtitles | -هل أضعتِ شيئا؟ |
Bu Tenea için. Yolunu mu kaybettin? | Open Subtitles | هذا لأجل (تينيّا)َ هل أضعتِ الطّريق ؟ |
Bir şey mi kaybettin? | Open Subtitles | أضعتِ شيئا؟ |
Eldivenini kaybettin | Open Subtitles | "أضعتِ قفازاً" |
Selam! Kayboldun mu? | Open Subtitles | مرحباً، هل أضعتِ المكان؟ |
Mandy, bu andan keyif almak zorunda olduğumu düşündüğünü biliyorum, ...ama zamanını boşa harcadığını ispatlamakla zamanımı boşa harcamak bana keyif vermiyor. | Open Subtitles | ماندي، أعلم أنكِ تظنين أني مستمتع بهذه اللحظة ولكن لست سعيدًا لأني أضعتُ وقتي لأجل أن أثبت أنكِ أضعتِ وقتكِ |