Sanırım çay saatiniz geldi, değil mi? | Open Subtitles | أضن أنه حان وقت الشاي الخاص بك الآن أليس كذلك ؟ |
Sanırım büyükbabam ve ben Agnes'in pastanesindeki o kahve dediğiniz sulu çamurdan alacağız. | Open Subtitles | أضن أنه أنا و جدي سوف نأخد هذا الطين سوف أذهب لأخذ بعض القهوة |
Sanırım herkesin dikkatini çekmek zorunda değilim. | Open Subtitles | أضن أنه ليس من الضروري أن أشد إنتباه الجميع لذا . |
Dr Felger'ın sicilinin biraz yarım yamalak olduğunu biliyorum, ama Bence potansiyeli var. | Open Subtitles | أعلم أن أنجازات الدكتور " فليجر" قليله ولكني أضن أنه سيقوم بعرض ناجح |
Bence ruhunun içlerine bakıp, kendini iki erkekle hayal etmelisin. | Open Subtitles | أضن أنه عليك النضر ذاخل قلبك و تخيلي نفسك مع الإثنان |
Sanırım seks bağımlılarından biriyim. | Open Subtitles | أضن أنه بإمكاني أن أكون أحد مدمني الجنس |
Sanırım aşağı inmeliyiz. | Open Subtitles | حسنٌ، أضن أنه يجدر بنا النزول للأسفل |
Ama Sanırım hak ettim. | Open Subtitles | و لكن أضن أنه شئ أستحقه |
Kader, Sanırım. | Open Subtitles | أضن أنه كان قدراً |
Sanırım dönmek istiyor! | Open Subtitles | أضن أنه يريد العودة إلى هنا! |
- Bence gidelim onlara. - Hayır, asla. | Open Subtitles | أضن أنه علينا طرق الباب عليهما. |
Lemon... Bence, prova için seni çağırıyorlar. | Open Subtitles | ليمون) أضن أنه عليك أن تذهبي للخشبة لتدريب) |
Bence Piscatella görmeden bir ilgilenmek isteyebilirsin. | Open Subtitles | أضن أنه عليك أن توليه بعض الإهتمام (قبل أن يراه (بيسكاتيلا. |
Bence... Bunu yapman gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أضن أنه يجب.. |