tezimi Doğu Avrupa folk müziği üzerine yaptım. | Open Subtitles | لقد كانت أطروحتي حول الموسيقى الشعبية في أوروبا الشرقية |
Master tezimi yöresel dini törenler üzerine yapmıştım. | Open Subtitles | أوه؛ إنهم يرقصون رقصة المونغو أطروحتي للماجستير كانت في طقوس التزاوج لدي القبائل |
Dediğim gibi, bunun mümkün olduğu bükülme noktası -- çok utanç verici, tezim makine öğrenimi hakkındaydı. | TED | وكما قلت، نقطة التحول التي جعلت أمرًا كهذا ممكنًا، هذا محرج للغاية، لأن أطروحتي كانت حول تعلم الآلة |
Doktora tezim Ben Johnson'ın eserlerindeki erotik sapkınlıklar hakkındaydı. | Open Subtitles | أطروحتي للدكتوراة كانت عن الإغراءات المثيرة في كتابات بين جونسون, مثيرة ولكنها موضوع محدود |
Ama yarın Tez sunumum var ve hazırlanmak için çok az zamanım kaldı. | Open Subtitles | سأقوم بتقديم أطروحتي غداً و بالكاد تسنى لي الوقت للتحضير لها |
Benim için gerçek bir eğitim olurdu. Tezimin konusu o olurdu. | Open Subtitles | وكان ذلك ليكون تعليماً حقيقياً بالنسبة لي، لقد كانَ موضوع أطروحتي |
tezimi okudu ve bana harika, ince, karışık öneriler verdi. | Open Subtitles | لقد قرأ أطروحتي وأعطاني تلك الملاحظات المعقدة، الامعة، والعميقة |
Yarı iletken bellek konusundaki mezuniyet tezimi vermiştim. | Open Subtitles | فعلت أطروحتي الدراسات العليا على ذاكرة أشباه الموصلات. |
Ben doktora tezimi sosyal patolojinin seri katillerle... - ...olan bağlantısı üzerine yazmıştım. | Open Subtitles | أجريت أطروحتي في المرضيات الاجتماعية على مفهوم العلاقات لدى السفاح بالواقع |
Biliyor musun, tezimi yıllar önce çalışırken, | Open Subtitles | هل تعلم، عندما كنت أعمل على أطروحتي قبل سنوات، |
Cep telefonları üstüne tezimi yazarken, herkesin ceplerinde birer solucandeliği taşıdığını farkettim. | TED | وعندما كنت اكتب أطروحتي فيما يخص الهواتف المحمولة ادركت ان الجميع كان يحمل في جيبه " النفق الزمني " |
tezimi dikey birleşme üzerine yaptım. | Open Subtitles | أطروحتي كانت عن التكامل العمودي |
Benim tezim, hangi tezin doğru olduğunu belirleyecek bir Tez olmadığı. Bilemiyorum. Belki biraz daha iyi ifade etmem gerekirdi. | Open Subtitles | أطروحتي هي أن من الصعب معرفة أي أطروحة حقيقية حسناً ، لا أعرف ، يجب أن أصيغها بشكل أفضل |
Bak, bu film benim mezuniyet tezim ve senin de yer almanı istiyorum. | Open Subtitles | أنظري، هذا الفلم هو أطروحتي للتخرج، أود أن تكوني جزءاً منه. |
Benim tezim geçmiş travmanın bastırılması sonucu beklenmedik etkilerin vuku bulup çoğu zaman saldırganlıkla sonuçlanması üzerine. | Open Subtitles | أحد ركائز أطروحتي هو كبت صدمة ماضية ومن ثم ظهورها بسلوك شاذ وغالبًا عنيف. |
Benim tezim; uluslararası, kurumlararası, özel-kamu, stratejik iletişimin hepsini birleştirerek, 21. yüzyılda tüm güvenliklerin toplamını yaratabiliriz. | TED | أطروحتي لكم هي أنه من خلال الجمع بين العالمية والوكالات، و القطاعين الخاص والعام، والاتصال الاستراتيجي مع بعضها البعض، في القرن 21، فإننا نستطيع أن ننشأ الأمن الكلي. |
Tez taslağım hakkında bir gelişme yok. | Open Subtitles | إذاً, ليس هناك أي كلمة في أطروحتي البحثية |
Kendisi Tez danışmanımdır. | Open Subtitles | إنه المشرف على أطروحتي هذه الأيام |
Hani doğanın şu Tezimin konusu olan yönü. | Open Subtitles | حين أقمتُ هنا لقد كانت تلك الطبيعة موضوعَ أطروحتي |
O yüzden sen de tezime beş para etmez deyip onu çaldın, öyle mi? | Open Subtitles | اذن أطلقت على أطروحتي قطعة كبيرة من الهراء و بعدها قمت بسرقتها |
Merhaba. tezimle ilgili konuşabilir miyiz? | Open Subtitles | مرحباً، هل يُمكنني الحديث معكِ حول أطروحتي ؟ |
Ne zaman tezimde takılsam düşündüğüm "BONY". | Open Subtitles | كلما أعلق في أطروحتي أفكر في م ك ب ل |