Bence hiç denemeyip vazgeçsin. Sen bu konuda ne düşünüyorsun? | Open Subtitles | أظنّه يجب أن يوقف خسائره ويتابع حياته، فما رأيك الاحترافيّ؟ |
Hayır. Bence bunca yıldır ona göz kulak olman çok asilce bir davranış. | Open Subtitles | كلّا، بل أظنّه سلوكًا نبيلًا جدًّا أنّك كنت تراقبها بعناية طيلة هذه السنين. |
Kusura bakma, büyükbaba ama Bence tam da bundan bahsediyordu. | Open Subtitles | مع احترامي يا جدّي، لكنّي أظنّه بالضبط ما كان يقصده |
Çatı katında adli tıptan biri lazım. sanırım kızları orada tutuyormuş. | Open Subtitles | سنحتاج فاحصين جنائيّين في العليّة، أظنّه أبقى الفتيات هناك في الأعلى |
galiba şüphelendi. Bence kadının sesiyle devam etmeliyiz. | Open Subtitles | أظنّه يشكّ في شيئ ما، أظنّ علينا الإلتزام بصوت الفتاة. |
Ama şunu anladığını sanmıyorum... koloniler dini yaşamda kusursuz hale gelmiş rahibeler içindir. | Open Subtitles | لكن أظنّه لا يُدرك .. أنّ المستعمرات هناك فقط للأخوات اللواتي كمُلت حياتهم الدينيّة. |
Yani şu an önemli olan benim ne düşündüğüm. | Open Subtitles | إذاً أفترض ما أظنّه مهم بشّدة في الوقت الحالي |
Aslında düşünüyorum da ailesinden bahsettiğini hiç duymadım. | Open Subtitles | و على ذكرِ الأمر لا أظنّه ذكرَ عائلته قطّ |
Bence eder. Ben de bir yetimdim, nasıl olduğunu biliyorum... | Open Subtitles | أظنّه مهمّاً، كنت يتيمة أيضاً وأعرف كيف تجري هذه الأمور |
Ancak benim konuşmak istediğim, Bence en temel sorun. | TED | ولكن ما أريد التحدّث عنه هو ما أظنّه المشكلة الأكثر جوهريّة. |
Baskı ya da kontrol etmek gibi bir güçten bahsettiğini sanmıyorum. Bence enerjiden bahsediyordu. | Open Subtitles | لا أحسبه كان يقصد القوّة كالسيطرة والنفوذ، أظنّه كان يقصد الطاقة |
Bir şey arıyorum. Bence... Bu evde olabilir. | Open Subtitles | أنا أبحث عن شيء، أظنّه قد يكون بهذا المنزل. |
Bence çok komik, şahsen. | Open Subtitles | مُضحِكٌ للغاية شخصيًّا، أظنّه مُضحِكٌ جدًا |
Hastalar hakkında bu şekilde konuşmak Bence uygun değil. | Open Subtitles | لا أظنّه أمرًا ملائمًا أن تتكلّم .عن المرضى بذلك الأسلوب |
Ahbap, sanırım gidip kendimizi sikmemizi söyledi. | Open Subtitles | ــ أظنّه قال لنا أن نذهب إلى الجحيم ــ رائع ــ كيف سيساعدنا ذلك؟ |
sanırım ondan ayrılmamın zamanı geldi. İşte bu harika. | Open Subtitles | أنا أعلمكم يا شباب، أظنّه حان الوقت لأنفصل عنها. |
Onun sayesinde çıktın galiba. Aşık olduğunuzu bile düşünmüşsündür belki. | Open Subtitles | أظنّه يستغل هذا مهربًا، ربّما ظننتِ أنّكِ مغرمة |
galiba 20'li yaşlarında klinik depresyon geçirmişti. Fakat bir birlikteyken böyle değildi. | Open Subtitles | أظنّه ربما قاسى اكتئابا إكلينيكيا في مطلع عشرينياته |
O kutulardakilerini bize getirdiler ve iyi bir şey olduğunu sanmıyorum.. | Open Subtitles | مهما كانَ بتلك الصناديق فهو من أجلنا، وَ لستُ أظنّه قشّاً أنعم |
düşündüğüm şey senin para çekme işlerinle ilgili çok yoğun olman. | Open Subtitles | ما أظنّه هو أنّكِ تمرّين بوقتٍ صعب مع تراجعكِ |
Her zaman o ya hep ya hiç oyununu oynadığında sonunda arkanda bir sürü ceset bırakıyorsun o yüzden bunun eski dostumuz ölçülülüğe bir uğraman için iyi bir vakit olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | كلّ مرّة تمارس لعبة الفوز بكلّ شيء أو لا شيء، فتترك ورائكَ زيلاً من الجثمانات. أظنّه الوقت المناسب لزيارة صديق قديم. |
Önceden de böyle düşünüyordum ama yine de beni buldular. | Open Subtitles | هذا ما كنت أظنّه سابقاً، ومع ذلك قد عثروا علي |
Vücudu tüm o pislik ve toksinlerden arındırıyorsa buna değiyordur sanıyorum. | Open Subtitles | حسناً، أظنّه مفيداً، لو كلن يخلّص الجسم من تلك السموم والشوائب. |
Bu kulübü, bana mantıklı geldiğini sandığım bir yöne çekmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت أحاول توجيه النادي في اتجاه كنت أظنّه صحيح |