ويكيبيديا

    "أظهرت الدراسات" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • çalışmalar
        
    • araştırmalar
        
    çalışmalar suyun içine dalmanın veya sadece duruşu değiştirmenin etkilerini büyük oranda azaltabileceğini göstermiştir. TED أظهرت الدراسات أن الغمر في الماء أو فقط تغيير موقعك يمكن أن يقوم بخفض آثار دوار الحركة بشكل كبير.
    çalışmalar gösteriyor ki zamanın geçişi yaşınızın karekökü ile orantılı olarak arttıyor görünmekte. Open Subtitles أظهرت الدراسات أن مرور الزمن يزداد مقارنة مع الجذر التربيعي لعمرك
    Yeni çalışmalar gösterdi ki düzenli kiliseye gitmek, sağlığa iyi geliyor. Open Subtitles أظهرت الدراسات الأخيرة أنّ زيارة الكنيسة بإنتظام مفيد لصحتك.
    araştırmalar gösteriyor ki sanat, korkutucu bir haber bülteninden daha etkili biçimde duygularımızı etkiliyor. TED و أظهرت الدراسات أن الفن يؤثر على مشاعرنا بفعالية أكبر من تقرير تلفزيوني مرعب.
    araştırmalar gösteriyor ki, yeni nesil iş gücü işlerinin daha büyük bir anlamı olmasını umursuyor. TED أظهرت الدراسات أن الجيل القادم من القوى العاملة يهتمون بكون عملهم يحدث تأثيراً أكبر.
    Yapılan çalışmalar köpek bakmanın tansiyonu düşürdüğünü gösteriyor. Open Subtitles لقد أظهرت الدراسات أنّ ملاعبة الكلاب يمكن أن تساهم فعلاً في تخفيض ضغط الدم
    Şimdi, önceki çalışmalar bize gösteriyor ki, insanlar, kendilerine ait olan yüzsel birleşimlerini dahi tanımamaktadır ama bu tarz birleşimlere olumlu bir yönde tepki vermektedir. TED الآن أظهرت الدراسات السابقة لدراستنا أن الناس لا تستطيع التعرف حتى على أنفسها في في رسومات تركيب الوجه، لكنهم يستجيبون لهذه التراكيب بطريقة إيجابية.
    Yapılan son çalışmalar, uzun süre oturmanın bazı kanser çeşitleri ve kalp hastalıkları ile ilişkili olduğunu, diyabet, böbrek ve karaciğer problemlerinde katkısı olabileceğini göstermiştir. TED أظهرت الدراسات الحديثة بأن الجلوس لفترات طويلة مرتبط ببعض أنواع السراطانات وأمراض القلب ويمكن أن تساهم في مرض السكري والكلي ومشاكل في الكبد
    çalışmalar, domuz nefesinin kanıtlanmış atmosfer dengeleyicisi olduğu göstermektedir. Open Subtitles "فقد أظهرت الدراسات بشكل قطعيّ بأنّ نفَس الخنزير موازن جوّي مؤكّد"
    Pekala, çalışmalar bir şeye gerçekten dikkat etmeyi denediğimiz zamanlarda bile -- mesela bu konuşma gibi -- bir noktada insanların yarısının bir hayale dalacağını ya da Twitter'a bakma dürtüsüne sahip olacağını gösteriyor. TED حسناً، أظهرت الدراسات أنه حتى عندما نحاولُ فعلًا الإنتباه إلى شيء-- ربما مثل هذا الحديث -- في مرحلة ما، سيستغرق نصف مجموعتنا في أحلام اليقظة، أو تتملكنا الرغبة للتحقق من تغريدات تويتر.
    Onun zamansız ölümü kalp krizinden olsa da; çalışmalar gösteriyor ki; altı saatten az uyumak, kalp krizi riskini, düzenli olarak yedi sekiz saat uyuyanlara göre dört buçuk kat arttırıyor. TED رغم أن موته كان بسبب سكتة دماغية أظهرت الدراسات أن نقصان النوم عن 6 ساعات يوميا لفترة طويلة يزيد من خطر الاصابة بالسكتة الدماغية بـ 4 مرات ونصف . مقارنة بشخص يحصل بشكل منتظم على 7 إلى 8 ساعات من النوم.
    Yeni çalışmalar gösteriyor ki yabancı el sendromunda botoks kullanmak %84 gelişme sağlıyor. Open Subtitles أظهرت الدراسات الحديثة %تحسناً بنسبة 84 بإستخدام الـ(بوتوكس) على متلازمة اليد الغريبة
    Üniseks araştırmalar, bunun kadın ve erkek çalışanlar arasında bir yakınlaşma doğurduğunu gösteriyor. Open Subtitles أظهرت الدراسات أن الحمامات المشتركة تساعد الرجال والنساء في توالد الألفه
    araştırmalar kimyasal dengenin bozulduğu durumlardaysa ilacın bu etkiyi tersine çevirebileceğini göstermiştir. Open Subtitles لكن حين تكون المواد الكيميائية غير متوازنة، أظهرت الدراسات أن الأدوية قد تعكس ذلك التأثير.
    araştırmalar gösteriyor ki konut masraflarında büyük bir patlama var, özellikle de son üç yılda büyük şehirlerde. Open Subtitles لقد أظهرت الدراسات الحديثة أن أسعار المساكن أصبحت أضعاف مضاعفة على مدى الثلاث سنوات المنصرمة خاصة في مدننا الرئيسية
    Eğer araştırmalar cezayı işe yaramaz gösteriyorsa, "Ah, yanılmış olmalıyım, kötü ya da aptal olduğumu göstermez" diyebilirler. TED وإذا أظهرت الدراسات أنها ليست مجدية، يمكنهم القول، "هاه، يبدو أنني ربما كنت مخطئ. ولا يعني أني سيء أو غبي."
    araştırmalar göstermiştir ki tekrarlamadan kaçınabilen insanlar daha geniş ve karşılıklı sosyal ilişkilere sahiptir ve bu ilişkilerde birbirlerine yardımcı olabilirler. TED أظهرت الدراسات أن الأشخاص ممن يميلون لتجنب الانتكاسة يميلون ليكونوا أشخاصًا لديهم علاقات اجتماعية متبادلة واسعة، حيث يستطيعون خدمة بعضهم البعض، وحيث يستطيعون مساعدة بعضهم البعض.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد