| Bence o masum biri gibi davranıyordu. | Open Subtitles | أعتقد أنها كانت لديها رد فعل لامرأة بريئة |
| Evet, Bence o heriflerden elinde çok vardı, Shawn. | Open Subtitles | نعم، أعتقد أنها كانت تلك بالنسبة للكثير من الرجال، شون. |
| Yok, kız kardeşimle beraberlerdi. Ona kızgın olduğunu sanmıyorum ama. | Open Subtitles | لا، تلك أختي، لا أعتقد أنها كانت حاقدة عليه، لا |
| Öyle bir şeyi olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أنها كانت لديها شيئا من هذا القبيل |
| Duymak istersen bir teorim var. Galiba o bir hırsızdı. | Open Subtitles | لدي نظرية, إذا كنت تريد سماعها أعتقد أنها كانت لصة |
| O yüzden sanırım o benim gençliğimi çekici bulduğunda şanslıydım. | Open Subtitles | لذا أعتقد أنها كانت فرصة محظوظة عندما إنجذب الى شبابي |
| Sanırım bir sürü psikolojik sorunu vardı. | Open Subtitles | أعتقد أنها كانت تعاني الكثير من المشاكل النفسية |
| Onun şuradaki adama ait olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنها كانت تنتمى إلى الشخص الذي هناك |
| Bence o parlak bir ışıktı. | Open Subtitles | أعتقد أنها كانت شعلة ضوئيه |
| Bence o oradaydı. | Open Subtitles | أعتقد أنها كانت هناك |
| Oh, Edie. Bence o sırf laf olsun diye konuşuyordu. | Open Subtitles | (إيدي)، أعتقد أنها كانت تفتح موضوعاً للحديثفحسب،إذاً.. |
| Kameranın önünde rahat olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنها كانت تشعر بالراحة أمام الكاميرا. |
| Yaptığının bu olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنها كانت تحاول فعل ذلك |
| Bununla yüzleşmeye hazır olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنها كانت مستعدة لمواجهته |
| Galiba cadıydı. Eldivenler, eflatun gözler. | Open Subtitles | أعتقد أنها كانت ساحرة قفازات، عيون أرجوانية |
| Galiba tekirdi. Ned, içeri gelsene. Sana bir oda ayarlayalım. | Open Subtitles | أعتقد أنها كانت من نوع تامي نيد هل تريد القدوم،سنصنع غرفة لك؟ |
| Sarhoş falandı Galiba. | Open Subtitles | أعتقد أنها كانت ثملة أو شيء من ذلك القبيل |
| sanırım o zaman dersleri asmaya başladı. | Open Subtitles | أعتقد أنها كانت في تلك الفترة.. حيثُ بدأت بالتغيّب عن الصفوف، |
| Onun kampanyasında çalıştığını biliyorum ama sanırım o başka bir iş üzerinde çalışıyormuş. | Open Subtitles | أنا أعرف أنها كانت تعمل في حملته الانتخابية، ولكن أعتقد أنها كانت تعمل على شيء آخر. |
| sanırım o listede. | Open Subtitles | أعتقد أنها كانت مُدرجة فى القائمة |
| Sanırım bir şeylerin olacağına inandığı tarihlerin ve olayların bir listesini yapmış. | Open Subtitles | إنها قائمة بتواريخ، أحداث أنا أعتقد أنها كانت تعتقد أنها ستحدث |
| Sanırım, bir cinayetin daha çok cinayete kapı açtığı konusunda haklıydı. | Open Subtitles | أعتقد أنها كانت محقة عندما قالت إن جريمة قتل تفتح الباب أمام المزيد |
| Ama şimdi, benim Berlin'e gitmemle aynı sebepten burada olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | ولكن الآن أعتقد أنها كانت هنا لنفس السبب الذى ذهبت من أجله الى برلين |
| Evet, bir önsezi olduğunu düşünüyorum dışında. | Open Subtitles | نعم ، إلا أنني أعتقد أنها كانت رؤية |