Sanırım size bir müşteri geliyor. | Open Subtitles | أعتقد أن لديك زبون قادم |
Sanırım size bir müşteri geliyor. | Open Subtitles | أعتقد أن لديك زبون قادم |
Önünde fazla seçenek olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لقد قدمت لك أفضل عرض لا أعتقد أن لديك بدائل أكبر |
Büyük bir yatak için yerin olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن لديك مساحة بالغرفة لسرير كبير كالذى كان عندك |
Ve bu durumda, başka seçeneğin olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | .وفي هذه النقطة، لا أعتقد أن لديك أي خيارات أخرى |
Bu senin olduğu kadar benim de hoşuma gitmiyor ama bir seçeneğin olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أحب الأمر أكثر منك ولكن لا أعتقد أن لديك خيار |
Aslında daha büyük bir silahı tercih ederdim ama cephaneliğinde o kadar büyüğünün olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | في الواقع، أفضل قطعة أكبر ولكن لا أعتقد أن لديك شيء مثل هذا في ترسانتك |
Beni mekandan uzaklaştırma yetkin olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أن لديك الحق لطردي من المكان |
Bir şey olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | تبدو على ما يرام لا أعتقد أن لديك شيئاً |
Baba, takas edebilecek birşeyin olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | أبي ، لا أعتقد أن لديك ما تتاجر به |
Sadece... şeytanın işine yarayabilecek birşeyinin olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أن لديك أي شيء يحتاجه الشيطان |
İçinde tutma gibi bir şansın olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | أعني... لا أعتقد أن لديك خياراً لإبقائه سراً |