ويكيبيديا

    "أعدائها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • düşmanları
        
    • düşmanlarına
        
    • düşmanlarından
        
    • düşmanlarını
        
    • düşmanlarının
        
    Sonra düşmanları onu ısırıp küçük parçalar kopardığında bile... yine de kımıldamazmış. Open Subtitles وبعدها يحاول أعدائها أخذ قضمه صغيرة منها وتظل ساكنه
    Sonra düşmanları onu ısırıp küçük parçalar kopardığında bile... yine de kımıldamazmış. Open Subtitles وبعدها يحاول أعدائها أخذ قضمه صغيرة منها وتظل ساكنه
    Kısa bir süre için, işçi sınıfının özgürlük yararına değil düşmanlarına boyun eğdirmek için devlete ihtiyacı vardır. Open Subtitles لبعض الوقت، البروليتاريا بحاجة إلى الدولة، ليس في مصلحة الحرية، ولكن من أجل إخضاع أعدائها.
    Artık güçlü Atlantis'in yüzeye çıkıp düşmanlarına dehşet saçmasının zamanıdır. Open Subtitles الآن هو الوقت المناسب لعظيم اتلانتيس لترتفع والرعب في قلوب أعدائها.
    düşmanlarından korumak için bazı önlemler alınmalıydı. Open Subtitles وكنا بحاجة لاتخاذ إجراءات معينة لحمايتها من أعدائها
    Okyanus, akıntılarda ilerleyen yiyecek ve üreyecekleri güvenli bir yer ararken düşmanlarından kaçınmak için ellerinden geleni yapan bu göçebelerle doludur. Open Subtitles إن المحيط مليء بمثل هذه الكائنات العجيبة، تركب التيارات وتفعل ما بوسعها لتتجنب أعدائها أثناء بحثها عن رزقها
    Daha da güzeli düşmanlarını caydırmak için Amerika'nın genişleyen nükleer kapasitesini kullanma tehditlini düşündü hem harcanan paraya göre daha çok gürültü çıkartıyordu nasılsa. Open Subtitles ظن أنه من الأفضل، حسب إعتقاده أن يهدد بإستخدام الترسانة النووية المتنامية لأميركا لردع أعدائها الى جانب ذلك، فإن ذلك سيشعره بقيمة ما أنفق من أموال
    Evet. Uchiha adı tanındıkça düşmanları da arttı. Open Subtitles كلما زادت شهرة الأوتشيها كلما زاد أعدائها
    düşmanları onları hazırlıksız yakalamadan, ...geyikler düşmanının yerini tespit etmeli. Open Subtitles على غزلان التشيتال اكتشاف أعدائها قبل أن تفاجأ بهم
    düşmanları, onun Doğu Yaksının zengin bir sanayi ailesinden geldiği için kapatacak şahsi hesapları olduğunu söylüyor. Open Subtitles أعدائها يقولون أن لديها الكثير .. من النزاعات المدرسية سابقاً لأنها تأتي من عائلة ثرية من الغرب
    Sakın bu hataya düşmeyin. Bu bir vatan ve düşmanları arasındaki çatışmadır. Open Subtitles لا تخطئوا، هذا صراع بين الوطن الأم وبين أعدائها
    Birleşik Devletler hükümeti düşmanlarına kazanç sağlayabilecek her şirketi büyülenmiş gibi izler. Open Subtitles لدي "الولايات المتحدة" دوما شغف بمعرفة أية صفقات تدر دخلاً علي أعدائها.
    Batı'daki düşmanlarına karşı nükleer silahlarını kullanmaya korkmayan Pakistan'ı. Open Subtitles غير خائفة من استخدام الأسلحة النووية ضد أعدائها في الغرب.
    Herkes onun büyüleyici güzelliğinin farkındaydı fakat, pek çoğunun, kalbinde, düşmanlarına karşı beslediği nefret ve öldürme arzusundan haberi yoktu. Open Subtitles علم الجميع عن جمالها البديع, لكن لم يعلم كثيرون أنه تحت قلبها, الذي بدا لطيفاً نقياً، تضطرم رغبة حارقة في اصطياد أعدائها.
    Benim işim bu ülkeyi düşmanlarına karşı korumak. Open Subtitles مهمتي هي حماية البلاد من أعدائها
    Sen de söyledin, düşmanlarından birinin onu görünmez yapmasının hiçbir mantığı yok. Open Subtitles لقد قلتها بنفسك . الأمر غير معقولاً لأحد من أعدائها أن يجعلها غير مرئية
    1914'de İngiltere, dostlarından, düşmanlarından korktuğu kadar korkuyordu. Open Subtitles كانت بريطانيا في عام 1914 تخشى أصدقائها بنفس القدر الذي تخشى به أعدائها.
    Bazılarının sahip olduğu zırh denizde onları düşmanlarından koruyordu. Open Subtitles لبعضها دروع كانت تحميها في البحر من أعدائها
    düşmanlarından kaçmak ve yiyecek bulmak için, ihtiyaçları olan tek şey... hızdır. Open Subtitles لتهرب من أعدائها وتطارد الطعام فكل ما تحتاجه هي السرعة
    Kraliçenin düşmanlarını yenmenin tek yolu. Open Subtitles الطريقة الوحيدة المؤكدة لهزيمة أعدائها.
    - Tamam, düşmanlarını ve burada olduğunu bilenleri araştıralım. Open Subtitles -حسناً، دعنا ننظر إلى أعدائها -وكلّ من يعرف أنّها هنا .
    düşmanlarını daha yakında tutmak. Open Subtitles تبقي أعدائها أقرب
    Merhamet ve bağışlama nedir bilmeden oradan, oraya dolaşıyor, düşmanlarının izini sürüyor ve gözünü kırpmadan, arkasında bir ceset bırakıyordu. Open Subtitles هي تبحث عن أعدائها دون أن تعرف معنى الغفران أو الشفقة، تتركهم جثثاً هامدة دون أن تلقي نظرة ثانية.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد