Çok teşekkür ederim, Alf. Çok iyisin. Fazla kalmam, Söz veriyorum. | Open Subtitles | أشكرك جزيلاً يا ألف ما ألطفك لن أتأخر ، أعدك بذلك |
Asla yalnız olmayacak ya da ihmal edilmeyecek, sana Söz veriyorum. | Open Subtitles | لن يكون بمفرده أبداً و على الإطلاق, أو يهمل, أعدك بذلك |
Kızınızın başına bir şey gelmesine izin vermez. Söz veriyorum hanımefendi. | Open Subtitles | لن تسمح بتعرض تلك الفتاة لأية مكروه أعدك بذلك يا سيدتي |
Sana bir şey olmasına izin vermeyeceğim, Buradan çıkacağız, Söz veriyorum. | Open Subtitles | لن أسمح لأي مكروه أن يصيبك وسنخرج من هنا، أعدك بذلك |
Ama ölmeyeceksin kızım, buna Söz veriyorum. | Open Subtitles | لكنك لن تموتى يا فتاة , أعدك بذلك |
Kimseyi bir yere kaçırmıyorum, Yemin ederim. | Open Subtitles | ، لم أهُرب أحداً قط من قبل عبر الحدود أعدك بذلك |
Öyleyse ikimizden birine bir şey olmasına izin vermeyeceğim, Söz veriyorum. | Open Subtitles | لذا أنا لن أسمح بحدوث أي شيء لكل منا أعدك بذلك |
Kendisine çok iyi bakılacaktır, doktor, size Söz veriyorum. | Open Subtitles | أوه , سيتم الاعتناء بها جيداً, أعدك بذلك |
Ne istersen yaparım, yeter ki yardım et. Söz veriyorum. | Open Subtitles | لك هذا ,اطلب ما تشاء لذا ساعدني ,سأرد لك جميلك , أعدك بذلك |
Onu iyileştirebilirim ve sana geri verebilirim tıpkı eskisi gibi olur, Söz veriyorum. | Open Subtitles | يمكنني أن أعالجها من أجلك وبعدها سأعيدها إليك كالجديدة، أعدك بذلك |
Yakında bundan çok daha iyi görünecek, Söz veriyorum. | Open Subtitles | سيبدو أفضل مما يبدو عليه الأن أعدك بذلك. |
Ben böyle bir evde ölmeyeceğim. Sana Söz veriyorum. | Open Subtitles | انا لن اموت في هذا المنزل بهذا الشكل ..أعدك بذلك |
Şehirdeki en güvenli yere gidiyoruz, Söz veriyorum. | Open Subtitles | سوف نذهب إلى غرفة آمنة فى المدينة، أعدك بذلك |
Hikayeni yayımlayacak bağlantılarım var. Ve bunu durduramazlar. Söz veriyorum. | Open Subtitles | أعرف مصدر إتصال يمكنه إخبار قصتك لا أحد يستطيع إيقافه ، أعدك بذلك |
Hikayeni yayımlayacak bağlantılarım var. Ve bunu durduramazlar. Söz veriyorum. | Open Subtitles | أعرف مصدر إتصال يمكنه إخبار قصتك لا أحد يستطيع إيقافه ، أعدك بذلك |
Masanın diğer tarafında kalacağım, Söz veriyorum. | Open Subtitles | سأجلس فى الجهة الأخرى للطاولة , أعدك بذلك |
Masanın karşı ucunda kalacağım, Söz veriyorum. | Open Subtitles | سأجلس فى الجهة الأخرى للطاولة , أعدك بذلك |
Ben gittiğim zaman olmayacak bebeğim. Söz veriyorum, tamam mı? | Open Subtitles | لن يحدث هذا وأنا غائب يا عزيزتي أعدك بذلك . |
Bu basit bir mağara ve korkacak hiçbir şey yok, Söz veriyorum. | Open Subtitles | هذا فقط ممر فى كهف ولا شىء أكثر من ذلك لكى تخافيه أعدك بذلك |
Yapacaklarınıza kendiniz karar verirsiniz, size Söz veriyorum. | Open Subtitles | سيكون لديك السلطة لإختيار لقطاتك، أعدك بذلك |
- İkimiz için. - Buna söz veremem. | Open Subtitles | من أجلنا كلاّ، لا يمكنني أن أعدك بذلك |
Ama hatırım için onu kabul edersen... Yemin ederim bir daha haddini aşmaz. | Open Subtitles | لكن إذا أسديت إلي معروفاً و تركتة يعود, فأقسم إنة لن يتجاوز حدودة ثانية,أعدك بذلك |