Unutma, seni birkaç yüzyıldır tanıyorum ve muhtemelen aramızdaki en yetenekli sensin. | Open Subtitles | تذكري، إنى أعرفكِ منذ عدة قرون وربما أنتِ الأفضل موهبة بنا جميعاً |
Seni tanıyorum, sen o zengin bilgisayar ikizlerinden bir tanesisin. | Open Subtitles | أنا أعرفكِ, أنتِ أحد التوأمين المشهورين في مجال الحواسب الالكترونية |
Seni tanıyorum, sen o zengin bilgisayar ikizlerinden bir tanesisin. | Open Subtitles | أنا أعرفكِ, أنتِ أحد التوأمين المشهورين في مجال الحواسب الالكترونية |
Ben de sizi tanımıyorum. İzin verin de evinize kadar size eşlik edeyim. | Open Subtitles | . أنا لا أعرفكِ ايضاً . هل تسمحين لي أن أرافقك |
Sanki daha önce yüzünü hiç görmemiş olmama rağmen seni tanıyor gibiydim. | Open Subtitles | كان الأمر يبدو كأنّي كنت أعرفكِ حتى من قبل أن أرَ وجهك |
hadi. aptalı oynama. seni çok iyi tanıyorum. | Open Subtitles | بالله عليكِ، لا تلعبي لعبة الخرساء، أنا أعرفكِ جيداً |
Tatlım, bazen hayatımızda tekrar elde edemeyeceğimiz anlar vardır ve seni tanıyorum eğer gidip oğlunla şimdi konuşmazsan sonsuza kadar aklından çıkmayacaktır. | Open Subtitles | عزيزتي هناك لحظات في حياتك لا يمكنك استعادتها وأنا أعرفكِ, إن لم تتعاملي مع هذا الشيء الآن فسوف يطاردكِ للأبد |
Çünkü seni tanıyorum. Hayatları kurtarırsın, onları almazsın. | Open Subtitles | لأنني أعرفكِ جيداً , أنتِ تنقذين الأشخاص لا تقتلينهم |
Seni uzun zamandır tanıyorum. | Open Subtitles | أنا أعرفكِ منذ فترة طويلة أعرف أمكِ و أباكِ |
Seni uzun zamandır tanıyorum. | Open Subtitles | أنا أعرفكِ منذ فترة طويلة أعرف أمكِ و أباكِ |
Seni tanıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنكِ أن تظلي غاضبة مني إلى الأبد أنا أعرفكِ |
Seni küçüklüğünden beri tanıyorum ve seni çok önemsiyorum. | Open Subtitles | أنا أعرفكِ منذ أن كنتِ صغيرة وأهتم جداً لأمرك |
Seni, bunu anlatacak kadar iyi tanımıyorum. 300 dolar Iütfen. | Open Subtitles | لا أعرفكِ كفايةً لأتحدث معكِ في هذا, 300 دولار من فضلكِ |
Yaparım,gerçekten kızarım. Çünkü seni iyi tanımıyorum. | Open Subtitles | سأفعلها , لكنني سأكون مستاءة للغاية لأنني لا أعرفكِ جيداً |
Seni yeterince tanımıyorum. | Open Subtitles | عزيزتي، لن أخبر أحداً أنا لا أعرفكِ جيداً |
Biliyorum, saçma gelecek ama seni tanıyor gibiyim. | Open Subtitles | أعلم أن هذا سيبدو جنونياً، لكن أشعر وكأني أعرفكِ |
Eğer seni tanıyor olmasaydım, gerçekten avluda geçirdiğin zamanın hoşuna gittiğini ve Hasat Festivalinden zevk aldığını söylerdim. | Open Subtitles | إذا لم أكن أعرفكِ جيدا، لكنتُ أقول أنكِ في الواقع تستمعين بوقتكِ في البلاط الملكي، الاستمتاع بمهرجان الحصاد. |
Seni tanıyor olmasam bana uzak davrandığını düşüneceğim. | Open Subtitles | لو لمْ أكن أعرفكِ لقلت أنكِ كنتِ تتجنبينني. |
Kontes, izin verin de size iki değerli meslektaşımı tanıştırayım. | Open Subtitles | أيتها الكونتيسة، اسمحي لي بأن أعرفكِ على زملائي |
- Tanışıyor muyuz? | Open Subtitles | هل أعرفكِ من مكان ما ؟ |
Kusura bakmayın. Sizi nereden tanıdığımı hatırlamaya çalışıyordum. | Open Subtitles | معذرةً، كنت فقط أحاول أن أتذكّر من أين أعرفكِ. |
Seni uzun zamandır tanırım fakat kılıcınla henüz karşılaşmadım. | Open Subtitles | أنا أعرفكِ منذ أمد بعيد و لم نتبارز حتى الآن |
Seninle konuşmak istiyorum. Daha iyi tanımak istiyorum seni. | Open Subtitles | أريد التحدث إليكِ أريد أن أعرفكِ بشكلٍ أفضل |
Dünyadaki ikinci favorimle tanış, Alicia Florrick. | Open Subtitles | أعرفكِ على ثاني شخص أحبه في هذا العالم، أليشا فلوريك |
Patrick Jane. Sizi dün olay mahâllinde tanıyamadım. | Open Subtitles | (باتريك جاين) لم أعرفكِ بالأمس في مسرح الجريمة |
Seni tanımama yeterli olur sanmıştım. | Open Subtitles | ظننت أن هذا يعني أني أعرفكِ |
Seni tanıyormuş ve başka bir yaşamda, karşılaşmışız gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر بأنّي أعرفكِ سلفاً، كأنّنا التقينا قبلاً في حياة أخرى كليّاً |
Yani, ilk ölümünden önce seni tanımıyordum. | Open Subtitles | أقصد، لم أكن أعرفكِ قبلما لم تموتِ أوّل مرّة. |