Bunu yapmanın çok zor olduğunu düşündüğünü biliyorum. Ama sanırım bunu yapabilirim. | Open Subtitles | ,أعرف أنكِ تظنين أنه شيء صعب و لكن أعتقد أنه يمكننى ذلك |
Bunun sadece cinsel bir şey olduğunu düşündüğünü biliyorum... ama inan ki, TV'de ne zaman... o küçücük eteği görsem... gözlerimi kapatıp söylediğin zekice şeyleri dinliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنكِ تظنين أن الأمر متعلق بالجنس لا أكثر ولكن أعدك أنه ف أى وقت أرى فيه تلك المؤخرة الظاهرة من التنورة على التلفاز |
Ben senin korktuğunu ve zarar gördüğünü düşündüğünü biliyorum. | Open Subtitles | أنا . . أنا أعرف أنكِ تظنين أنكِ محطمة ومخيفة |
Hayır, istediğini sandığını biliyorum ama... | Open Subtitles | لا، أعرف أنكِ تظنين أنكِ تريدين ذلك، لكن... |
Jessica'nın gittiğini sandığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنكِ تظنين أن (جيسيكا) رحلت |
Alzheimer başladığında, öldüğünü düşündüğünü biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنكِ تظنين أنكِ متِ عند اصابتكِ بالزهايمار |
Bunun iyileşme süreci olduğunu düşündüğünü biliyorum, ama değil. | Open Subtitles | أعرف أنكِ تظنين أن كل ذلك شفاء ولكن ذلك ليس صحيح |
Mükemmel. Tek kelimeyle mükemmel. -Judith, ne düşündüğünü biliyorum... | Open Subtitles | ممتاز، ممتاز تماماً - ..جوديث"، أعرف أنكِ تظنين" - |
Yeğenimi arzuladığımı düşündüğünü biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنكِ تظنين أني أشتهي ابنة أخي. |
Meredith'ten hoşlandığımı düşündüğünü biliyorum. Ama Meredith'ten hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | , (أعرف أنكِ تظنين أنني معجب بـ(ميريدث (لكنني لست معجباً بـ(ميريدث |