Bunu duymanın Zor olduğunu biliyorum, ama bu noktadan sonra başka seçeneğin yok. | Open Subtitles | أعرف أنه صعب سماع ذلك لكنه ليس خيارا واردا في هذه اللحظة |
Zor olduğunu biliyorum ama erteleyemezsin. | Open Subtitles | اسمعي أعرف أنه صعب و لكن لا يمكنك أن تؤجلي الأمر |
Zor olduğunu biliyorum ama dikkatini toplaman lazım. | Open Subtitles | الآن، أعرف أنه صعب عليكِ، حسناً؟ لكن أريدكِ أن تركزي |
Biliyorum zor olacak ama, buna devam edemem." | Open Subtitles | أعرف أنه صعب .. لكن لا يمكنني الإستمرار |
Biliyorum zor ama en iyisi bu. | Open Subtitles | أعرف أنه صعب , لكنه نحو الأفضل |
Duygusal olarak senin için zor biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنه صعب عليك شعوريًا. |
Bunu duymak senin için zor biliyorum ama üçümüz o olmadan daha iyiyiz. | Open Subtitles | {\pos(190,230)} أنا أعرف أنه صعب عليك أن تسمع {\pos(190,230)} لكننا أفضل حالاً من دونه |
Zor olduğunu biliyorum ama arkadaşın daha iyisini hak ediyor. | Open Subtitles | أعرف أنه صعب لكن صديقك يستحق أفضل من هذا |
Zor olduğunu biliyorum. Tüm hormonlar içinde dolanıyor. | Open Subtitles | والآن، أعرف أنه صعب كل تلك الهرمونات تتدفق حولك |
Siz doktorlar "acil" sözcüğünü daha çok seviyorsunuz galiba. -Senin için Zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | بسرعة" هي الكلمة التي تستخدمونها يا أطباء، صحيح؟" - أعرف أنه صعب عليك - |
Zor olduğunu biliyorum. Ben dünyamı kaybettim. | Open Subtitles | أعرف أنه صعب ، لقد فقدت عالمي. |
Bunun senin için Zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنه صعب عليك |
Zor olduğunu biliyorum. Yavaş yapacağız. | Open Subtitles | أعرف أنه صعب لكننا سنسير ببطء |
Senin için Zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف أنه صعب عليك |
Zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنه صعب |
Biz bir aileyiz. Biliyorum evlât. Biliyorum, zor. | Open Subtitles | أعرف يا بني أعرف أنه صعب |
- Lanet olsun. - Biliyorum, zor. | Open Subtitles | هراء - أعرف أنه صعب - |