"أعرف أن الأمر" - ترجمة من عربي إلى تركي

• olduğunu biliyorum
• senin için
• farkındayım

Ama ne yapacağımı bilmiyorum. Berbat olduğunu biliyorum ama aksi hâlde onu kaybedeceğim.
أعرف، و لكن لا أعرف ما علي فعله هنا أعرف أن الأمر سيء

Çok tuhaf olduğunu biliyorum ama beni korkmaktan çok meraklı birisi gibi düşün.
أعرف أن الأمر غريب لكنكِ صدمتني تبدين كشخص فضولي أكثر من كونك خائفة

Bak, yukarıda gemide işlerin zor olduğunu biliyorum.
إنظري, أعرف أن الأمر صعباً للغاية على السفينة

Aptalca olduğunu biliyorum ama bazen babamın bu kedi aracılığıyla beni gözettiğini hissediyorum.
أعرف أن الأمر غبي لكن أحياناً أشعرُ وكأن أبي يعتني بي من خلال هذا القط

Durduk yere oldu ve senin için garip, biliyorum.
أعرف أن الأمر يبدوا غريبا بالنسبة لك الآن

Evet, müşkül bir durum olduğunun farkındayım, ama, malum, bir tuhaf oldum.
أجل, أعرف أن الأمر أصبح فوضى لكن ,كما ترى, لقد اختلطت أموري،

Zor olduğunu biliyorum, ama insanlara söylemediysen demek ki yığınla nedenin vardı.
أعرف أن الأمر صعب ولكن يتراءى لي أن عدم إفشائك السر للناس نابع من أسباب كثيرة

Zor olduğunu biliyorum, ama lütfen kimliklerini tespit etmeye çalışın.
, أعرف أن الأمر صعب لكن حاولوا التعرف على كل من تعرفوه

Zor olduğunu biliyorum ama S.H.I.E.L.D.'da iyi iş çıkarırsın.
أعرف أن الأمر صعب لكنك ستكونين بخير مع شيلد

sıra sende Zor olduğunu biliyorum...
قبضت عليك الآن ، أعرف أن الأمر صعب

Sus, tatlım. Zor olduğunu biliyorum.
اصمتي يا عزيزتي أعرف أن الأمر صعب

Bunun senin için berbat bir şey olduğunu biliyorum.
أعرف أن الأمر كان بمثابة جحيم لك

Tak onu. Biraz korkutucu olduğunu biliyorum.
ـ ارتديها، أعرف أن الأمر مخيف قليلا

Zor olduğunu biliyorum ama sana yardım edeceğim.
أعرف أن الأمر صعب عليك لكنني سأساعدك

Burada oturup da ona bakamamanın ne kadar zor olduğunu biliyorum.
أعرف أن الأمر صعباً... تجلسي هنا تحاولي أن لا تنظري إليه ...

Üzücü ve trajik olduğunu biliyorum.
أعرف أن الأمر مُحزن. إنها مأساة.

Zor olduğunu biliyorum.
أنا أعرف أن الأمر معقد

Robert, bak, birini bulmanın zor olduğunu biliyorum ama bulacaksın.
حسنا يا (روبرت) الآن، اسمع أعرف أن الأمر قاسي هناك لكنك ستجد الشخص المناسب

Bunun senin için kolay olmadığını biliyorum. Ama karanlığı bana bırakmalısın.
أعرف أن الأمر ليس سهلاً عليك لكن أريدك أن تترك الظلمة لي

Sıkıcı geldiğinin farkındayım ama güven bana, son zamanlarda yaşadıklarımdan sonra biraz sağduyu, o kadar da kötü bir şey değil, Bee.
أعرف أن الأمر يبدو مملاً لكن ثقي بي بتفسير السبب الإحساس السليم ليس شيئاً سيئاً