Nasıl hissettiğini iyi biliyorum, ama üzülmemelisin. | Open Subtitles | أعرف بالضبط ما تشعر به لكنك لا يجب أن تقلق |
Öyle görünmediğimi biliyorum ama ne yaptığımı çok iyi biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنه لا تبدو بهذا الشكل لكنى أعرف بالضبط ما الذى أفعله |
NasıI hissettiğini çok iyi biliyorum çünkü yirmi altı yıI önce ben de seninle aynı durumdaydım, tam doğmak üzereydim. | Open Subtitles | أعرف بالضبط كيف تشعر ؟ قبل 26 عاماً كنت في نفس وضعك على وشك أن اُولد |
Bir saniye. Yarın bize neler olacağını tam olarak biliyorum. | Open Subtitles | انتظروا لحظة ، أنا أعرف بالضبط ماذا سيحدث لنا غداً |
-Ne yapmak üzere olduğunu kesinlikle biliyorum. -Savaştayız! Bu bizim yöntemimiz. | Open Subtitles | أنا أعرف بالضبط ماهو نحن في حرب على طريقتنا |
Hiç gerek yok. Cesedi nereye sakladığını adım gibi biliyorum. | Open Subtitles | لا حاجة لذلك أعرف بالضبط أين تمّ إخفاء الجثة |
Mutfakta ve tam olarak nerede olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | إنهم بالمطبخ, و أعرف بالضبط أين هم أيضاً |
Kuralların ne olduğunu ya da bunun nasıl işlediğini tam olarak bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف بالضبط ما هي القواعد أو كيف يسير هذا الأمر |
Hayır. Çünkü konuşmanın nasıl olacağını kesinlikle çok iyi biliyorum. | Open Subtitles | لا، لأنني أعرف بالضبط كيف ستعمل المحادثة وتذهب. |
Evet, ve bu yüzden, hiç kimsenin hangi koşulda olursa olsun tanrıya özgü bir karar vermeye hakkı olmadığını çok iyi biliyorum. | Open Subtitles | نعم, ولهذا أعرف بالضبط أن ليس لأي شخص, تحت أية ظروف له حق إصدار حكم, ذلك حق الله |
Kim olduğunu çok iyi biliyorum ve işin ucunda para yoksa, ucubelerle takılmam. | Open Subtitles | أعرف بالضبط من أنت ِ ولا أستغل النزوات ما لم أيقن أني سأدفع لأجلها |
Sadece güven bana, Brian Ne yapacağımı iyi biliyorum. | Open Subtitles | ثق بي .. أنا أعرف بالضبط مايجب القيام به |
Nasıl bir arabaya yakışacağını ve ne aradığını çok iyi biliyorum. | Open Subtitles | أعرف بالضبط على أي نوع من السيارات أضعها بداخلها, وأعرف عن ماذا تبحث. |
Ve tam olarak ne söylediğimi çok iyi biliyorum çünkü seni rahatsız etmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | وأنا أعرف بالضبط ماذا قلت. لأني كنت أحاول أن أجعلك غير مرتاح. |
O zaman ne yapmamız gerektiğini çok iyi biliyorum. Merhaba. Tanrım, şuna da bak. | Open Subtitles | إذاَ أعرف بالضبط ما عليكم فعله انظر لها إنها جميلة هل أعرفك ؟ |
Ne istediğimi tam olarak biliyorum... ve kimi. | Open Subtitles | الآن للمرة الأولى أعرف بالضبط ما أريده ومن ؟ |
Ellerların Cleo hakkında neler hissettiklerini tam olarak biliyorum. | Open Subtitles | أعرف بالضبط ما الذي تشعر به عائلة إللر حيال كليو |
Kısa zamanda çok para kazanmak istiyorsanız, Ne yapmanız gerektiğini tam olarak biliyorum. | Open Subtitles | إذا تبحث عن ربح سريع، أعرف بالضبط ما يجب القيام به. |
Dedektif, kocamın ne hak ettiğini kesinlikle biliyorum. | Open Subtitles | أيها المحقق لا أعرف بالضبط ما يستحق زوجي |
Hayır, ahbap, bunu nasıl yapacağımızı kesinlikle biliyorum. | Open Subtitles | لا يا رجل أعرف بالضبط كيف أفعل هذا |
Unutma, o kasada ne kadar para olduğunu adım gibi biliyorum. | Open Subtitles | وتذكر , أنا أعرف بالضبط كم كان هناك نقود في ذلك القبو. |
Senin tam olarak kim olduğunu ve neden burada olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف بالضبط من أنت وأعرف بالضبط لماذا أنت هنا |
Ne olduğunu tam olarak bilmiyorum, ancak eğlenceli kısmı da burada. | Open Subtitles | أنا لا أعرف بالضبط ما هو ولكن هذا هو الجزء الممتع |
Uzun bir süre sayılmaz ve neyden bahsettiğini çok iyi anlıyorum. | Open Subtitles | و الذي هو ليس طويلاً و لذا أعرف بالضبط عماذا تتحدّثين. |