Seks yapıyoruz, iyi güzel ama hakkında hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | خطر ببالي عندما مارسنا الجنس ولكنني لا أعرف شيئًا عنك |
Altın kasası hakkında hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | على كل حال أنا لا أعرف شيئًا عن هذه النقود. |
Bu konu hakkında bir şey bilmiyorum ama, size dürüst olayım. | Open Subtitles | لا أعرف شيئًا عن هذا لكن سأكون صريحاً معك |
Ben de kızlar hakkında pek bir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | أعني، أنا أيضًا لا أعرف شيئًا عن الفتيات. |
- Ben şükredeceğin bir şey biliyorum galiba. | Open Subtitles | أعتقد أني أعرف شيئًا ما يمكن أن تكوني شاكرة من أجله ماذا ؟ |
Hakkında hiçbir şey bilmediğim Terör Kuşu olayı hakkında beni bilgilendirdiler. | Open Subtitles | لقد أخبروني عن إحتمالية رؤية "طائر رعب"، إذا ما كنت أعرف شيئًا. |
Ama size yardımı dokunacak bir şey bildiğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | إلّا أنني لا أظنني أعرف شيئًا من شأنه أن يساعدكم. |
Ya onu kurtarabilecek bir şey biliyorsam? | Open Subtitles | ماذا إن كنت أعرف شيئًا قد يسقطها؟ |
Evet ama ekonomiye dair hiçbir şey bilmiyorum diyorum. | Open Subtitles | لأنك منتجة. حسنًا,لكن الذي أقوله أنني أي شيء لا أعرف شيئًا عن الاقتصاد |
Son kez söylüyorum, ben hiçbir şey bilmiyorum! | Open Subtitles | للمرة الأخيرة، لست أعرف شيئًا. والآن أطلقوا سراحي. |
İkincisi, milyon kez söylediğim gibi hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | -ثانيًا: أخبرتُكَ مرارًا بأنّي لا أعرف شيئًا |
- Yanlış bir şey. Bunu sen de biliyorsun. - hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | والأمر كله خطأ وأنتِ تعلمين ذلك إيضًا أنا لا أعرف شيئًا - |
- Bu konu hakkında hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | عندما هربتِ لستُ أعرف شيئًا بخصوص ذلك |
O konuda hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف شيئًا عن ذلك |
Bodrumdaki oda hakkında bir şey bilmiyorum. - Hiç görmediniz mi? - Oraya giremezdik. | Open Subtitles | لا أعرف شيئًا عن تلك الغرفة في القبو لا يمكننا المكوث فيها |
Seni hakkında ben de bir şey bilmiyorum, önce sen başla da görelim. | Open Subtitles | لا، إسمع، لا أعرف شيئًا عنك، إذن، لماذا لا تبدأ أنت أولا؟ |
O teröristlerin bulunmasına yardım edecek bir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف شيئًا قد يساعد في العثور على أولئك الإرهابيين |
Köpekle ilgili bir şey bilmiyorum lan ben. | Open Subtitles | لا أعرف شيئًا عن أي كلب, يا رجل. |
"Hayır, bayım, mücevher siparişiyle ilgili bir şey bilmiyorum." | Open Subtitles | "لا، سيدي، لا أعرف شيئًا عن طلب المجوهرات" |
Ben işe yarayacak bir şey biliyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنني أعرف شيئًا سيجدي نفعًا |
Fakat kimsenin bilmediği bir şey biliyorum. | Open Subtitles | ولكني أعرف شيئًا لا يعرفه أحد |
Senin Washington'a neden gittiğin hakkında hiçbir şey bilmediğim gibi. | Open Subtitles | مثلما لا أعرف شيئًا عن سبب ذهابكم لـ (واشنطن). |
Ama size yardımı dokunacak bir şey bildiğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | إلّا أنني لا أظنني أعرف شيئًا من شأنه أن يساعدكم. |
Peki ya bir şey biliyorsam? | Open Subtitles | ماذا لو كنت أعرف شيئًا ما؟ |