O anda aramak istediğim kişi, her şeyi anlayabileceğini bildiğim kişi arkadaşım Melissa'ydı. | TED | والشخص الذي كنت أريده في هذه اللحظة، الشخص الذي أعرف عنه أنه يفهم عنّي أي شيء كانت صديقتي ميليسا. |
Hakkında bu kadar az şey bildiğim böylesine güzel bir şey görmedim ben. | Open Subtitles | بحياتي لم أرى شيئا جميلا جدا أعرف عنه قليلا جدا. |
Bu adaylar hakkında bilmem gereken bişi çıkardın mı? | Open Subtitles | هل نبشتي أي شي عن هؤلاء المرشحين يجب أن أعرف عنه ؟ |
Eğer böyle bir laboratuar varsa benim bir bilgim yok. | Open Subtitles | إن كان هذا المختبر موجوداً، فلا أعرف عنه أي شيء. |
Sadece bu senin hakkında bilmediğim devasa bir şey. | Open Subtitles | هناك أمر عظيم يجري بحياتكِ ولا أعرف عنه شيئاً |
Beş yıl önce, buraya taşındıklarının ilk haftasında, Onun hakkında her şeyi öğrenmiştim. | Open Subtitles | أعرف عنه كل شيء منذ إنتقل إلى هنا من خمسة سنوات |
Bir yıl önce biri bana tvitleyene kadar haberim bile yoktu. | TED | لم أعرف عنه حتى أرسل أحدهم لي بتغريدة قبل عام. |
Hakkında bu kadar az şey bildiğim böylesine güzel bir şey görmedim ben. | Open Subtitles | بحياتي لم أرى شيئا جميلا جدا أعرف عنه قليلا جدا. |
Sana Don'la ilgili bildiğim her şeyi anlatacağım. | Open Subtitles | أنظر .. بقدر ما أعرف عنه سأقوم بإخبارك به |
- bildiğim kadarıyla ilklerdi. | Open Subtitles | وكانوا هم أول كنت أعرف عنه. لماذا يعودون؟ |
Ona güvenmiştim ve tek bildiğim bana anlattıklarıydı. | Open Subtitles | لقد وثقت بك و كل ما أعرف عنه هو ما اخبرني |
bildiğim şeyler hakkında soru soramamak çok zor. | Open Subtitles | ... إنه فقط إنه صعب ألا أسأل عن الشيء الذي أعرف عنه |
Hayır, kendime yakın bir yerde tutardım sadece benim önemli olduğunu bildiğim.. | Open Subtitles | كلا ، لكنتُ أبقيتها في مكان ما قريب مني مكان ما... حيث أعرف عنه أنا... |
Düşündüm ki... atama dosyasında yazmayan ama bilmem gereken bir şey olabilir. | Open Subtitles | أنا أعتقد أنك تعرف، هل هناك أي شيء وأود أن أعرف عنه لم يكن على الكابل ترشيحه؟ |
bilmem gereken başka bir şey var mı? | Open Subtitles | هل هناك أمر ما يجب أن أعرف عنه ؟ |
Benim işim, temel olarak umutsuzlara yardım etmek, onlara yardım edebileceğim her şekilde yardım etmek, çünkü... umutsuzluk hakkında benim de az çok bilgim var. | Open Subtitles | عملي، أساسا هو مساعدة اليائسين مساعدتهم بأي طريقة أستطيعها لأن... اليأس شيء أعرف عنه قليلا |
Eğer bu izledikleri şeyse, Onun hakkında bilgim olmasını isterim. | Open Subtitles | إن كان هذا ما يشاهدونه أريد أن أعرف عنه |
Buralarda geziniyordum kesinlikle güvenemeyeceğim insanlarla birlikte hakkında hiçbir şey bilmediğim iş ile zengin olayım dedim. | Open Subtitles | كنت بالجوار فظننت أنه يمكن أن يصيبني الغنى من عمل لا أعرف عنه شيئاً مع اناس لا اثق بهم |
Ayrıca niyeyse benim bilmediğim bir davayla ilgileniyordu. | Open Subtitles | .. ولسببٍ ما قد عنّ له كان قد بدأ في العمل على .. شيء لم أعرف عنه شيئا |
Herkes gibi Onun hakkında çok şey biliyorum. | Open Subtitles | و لهذا أعرف عنه الكثير ,أكثر من أي أحد آخر |
İsterdim. Ama Onun hakkında hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | يسعدني ذلك ولكن لا أعرف عنه أي شيء |
Peki tamam. Bu kapıdan kim girerse benim haberim olacak. | Open Subtitles | حسنا أي شخص يدخل من ذلك الباب أريد أن أعرف عنه |