Bunu sana kimin verdiğini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتتذكـّر مـَن الـّذي أعطاكَ هذه الزجاجة ؟ |
sana imkânsız bir görev verdiğini kabul edelim. | Open Subtitles | ودعنا نواجه الأمر، لقد أعطاكَ مهمّة مستحيلة |
Annene maytabı kimin verdiğini söylemeyeceksin, değil mi? Merak etme. | Open Subtitles | لن تُخبر والدتك من أعطاكَ قنبلة الكرز، صحيح؟ |
Ama sürekli değil çünkü hocaların verdiği o boktan nefret ettin, değil mi? | Open Subtitles | لكن ليسَ دائِماً لأنكَ كرِهتَ الهُراء الذي أعطاكَ إياهُ المُدرّسين، صحيح؟ |
Babamın sana verdiği bir parça kağıdın seni koruyacağını mı sanıyorsun? | Open Subtitles | أتظن أنّ قطعة من الورق أعطاكَ إياها والدنا ستبقيكَ بمأمن؟ |
"Ve Allah bana bir görüş verdi ve bunu diğerlerine söyleyeceğim | Open Subtitles | حسناً، أعطاكَ الله البصيرَة و أنا سأُخبرُ الجَميع |
Sizi yok etti, bu da size büyük kaçış konusunda ilham verdi. | Open Subtitles | إذ جعلكَ تختفي، مما أعطاكَ الإلهام للهروب في نهاية المطاف. |
Sonra bebeğimi aldı ve sana verdiğini söyledi. | Open Subtitles | عندها أخذ الصغيرة وقال بأنه أعطاكَ إياها. |
Chris Keller sen girmeden önce bıçağı, kendisinin verdiğini söyledi. | Open Subtitles | يقول (كريس كيلَر) أنهُ أعطاكَ السكين قبلَ دخولَك مُباشرةً |
Ama Koç Rome'un Brian'a, sana verdikleriyle aynı steroitleri verdiğini fark ettin. | Open Subtitles | إلا أنّكَ أدركتَ أنّ المدرّب قد أعطى (برايان) نفس المنشطات التي أعطاكَ إيّاها |
Size verdiği dosya kızınızın adıyla dolu. | Open Subtitles | إسمها مذكوراً كثيراً بالملف الّذي أعطاكَ إيّاه |
Peki ya sana verirse ve verdiği için mutlu olursa? | Open Subtitles | ولكن ماذا إن أعطاكَ الحقيبة... وكان سعيدا بإعطائكَ إياها... |
Bu arada sana verdiği listeye bir isim daha eklemeni istiyorum, Gina Destefano. | Open Subtitles | بالمناسبة، فلدي إسم أريد إضافته لتلكَ القائمة التي أعطاكَ إياها (جينا ديستيفينو) |
Bunu doğru yaparsak, ben Stacey'nin borcunu öderim sen de Arthur Teller'ın sana verdiği anahtarı kullanabilirsin. | Open Subtitles | الآن ،، إذا فعلنا هذا بشكلٍ صحيح سأكونُ قادراً (على دفعِ دين (ستايسي وستكونُ قادراً على إستخدام ذلكَ المفتاح الذي أعطاكَ (تيلر) إياه |
Tamam, yapmam. O silahı sana kim verdi? | Open Subtitles | حسنٌ، لن أفعل، لكن من أعطاكَ هذه البندقيّة؟ |
Seni yerinde tutmak için sana yetki verdi. | Open Subtitles | لقد أعطاكَ الصلاحية كي يبقيكَ في مكانك |