Bana ikinci bir şans verdin, en azından ben de sana borçluyum. | Open Subtitles | أعطيتني فرصة ثانية وأنا أدين لك بالمثل |
Beni evine aldın, bana bir şans verdin, | Open Subtitles | لقد دعوتني إلى منزلك و أعطيتني فرصة |
Bana başka bir şans verdin. | Open Subtitles | لقد أعطيتني فرصة أخرى. |
- Ağabey, bir kerelik şans verirsen sesini kesmesini sağlayabilirim. | Open Subtitles | ،إذا أعطيتني فرصة واحدة يمكنني التغلب عليه بهدوء لا بأس |
- Bana bir şans verirsen burayı düzeltmene yardım ederim. | Open Subtitles | بامكاني مساعدتك في اصلاح هذا المكان لو أعطيتني فرصة |
Ve kulağa gerçekten garip geldiğini biliyorum ama eğer bana bir şans verirsen gerçekten iyi bir açıklamam var. | Open Subtitles | و أعرف أن هذا يبدو غريبا حقا و لكن لدي تفسير جيد إذا أعطيتني فرصة |
- Bana sadece bir şans versen... - Çık dışarı. | Open Subtitles | ..إن أعطيتني فرصة فقط - إذهب - |
Bana iyi bir şans verdin, doğru mu? | Open Subtitles | أعطيتني فرصة جيدة صحيح؟ |
Beni Irak'tan çıkarttın ve ikinci bir şans verdin Carrie, | Open Subtitles | (لقد أخرجتني من العراق يا (كاري أعطيتني فرصة ثانية |
Ancak bana bir şans verirsen bunu değiştirmek için çabalamak isterim. | Open Subtitles | لكن لو أعطيتني فرصة أخرى سأحاول أن أغير هذا |
Bana bir şans verirsen seni hayal kırıklığına uğratmam. | Open Subtitles | لذا إن أعطيتني فرصة لن أقوم بخذلك |
Tekrar tekrar söylediğimin farkındayım ama eğer bana bir şans verirsen, ayaklarını dans pistinde havalara uçurup sonunda senin erkeğin olurum. | Open Subtitles | "لقد افسدت الأمر مراراً وتكراراً" "لكن إذا أعطيتني فرصة أخيرة, سوف أحملك على حلبة الرقص" "وأخيراً أكون رجلك" |
Dahası var Matty ve eğer bana şans verirsen sana bilmek istediğin her şeyi açıklarım. | Open Subtitles | وهناك المزيد يا (ماتي) ولو أعطيتني فرصة سأوضح لك أيّ شيء تريد أن تعرفه. |
Fakat bana ikinci bir şans verirsen... | Open Subtitles | ... لكن إن أعطيتني فرصة أخرى |
Bana sadece bir şans versen... | Open Subtitles | هلَّا أعطيتني فرصة... |