İnsan doğası kendinden daha yüce bir şeye inanma eğilimindedir. | Open Subtitles | طبيعة البشر تميل للتصديق في شيء أعظم من ماهيتك. |
İnsan Buda'ya dönüşebilir tüm düşlerinin üstesinden gelirse kendisinden daha yüce bir varlık olur. | Open Subtitles | أن بوذا خاصتنا كائن، الذي باستطاعة الإنسان أن يصبح عليه. شيئ ما أعظم من نفسه. إن أستطاع أن يتغلب على كل أوهامه. |
Boyunduruğum altındaki kıdemli kişiler, cebinde altın olanlardan daha önemli olacak. | Open Subtitles | استثمار الرجال تحت قاعدتي سيكون أعظم من احتفاظهم بالذهب في محافظهم |
Bu gece hayatlarımızdan çok daha büyük birşey için savaşacağız. | Open Subtitles | اليوم سنُقاتل من أجل أمرٍ أعظم من قتالنا لأنفسنا بحقّ |
Arenada muzaffer bir şekilde durmaktan daha güzel bir şey yoktur. | Open Subtitles | لا يوجد شيء أعظم من أن تقف منتصراً في ساحة الحلبة |
Gerçekten verilen her çaba, kazanmaktan ya da kaybetmekten daha büyüktür. | Open Subtitles | ان كل مجهود يتم عمله بصدق أعظم من الفوز أو الخسارة |
İnsanlardan daha üstün olduğunu düşünebilirsin ama öyle değilsin. | Open Subtitles | قد تظن بأنّك أعظم من البشر، ولكن هذا ليس صحيحًا |
Karanlığın korkunç Tanrı'sı Musa'nın Tanrı'sından daha yüce değil misin? | Open Subtitles | رب الظلام الفزع ألست أعظم من رب موسى ؟ |
Kraldan daha yüce bir savaşçı yoktur. Dönecek. | Open Subtitles | ليس ثمّة مُحارب أعظم من الملك سيعود |
Musa'nın tanrısından daha yüce değil misin? | Open Subtitles | ألست أعظم من رب موسى ؟ |
İnsanın güneşin altında yemekten, içmekten ve neşelenmekten başka yapacağı daha önemli bir şeyi yoktur. | Open Subtitles | ولا يكمل المرء شيئاً تحت الشمس أعظم.. من الأكل والشرب والمرح |
Belki de geçmişimden daha önemli bir gizeme götürecek bir anahtara sahibim. | Open Subtitles | ربما أحمل مفتاحاً إلى لغز ربما هو أعظم من ماضيّ نفسه |
Seni düzenli aralıklarla beslemekten daha önemli işlerimiz var. | Open Subtitles | نعم ، لدينا أمور تشغلنا ، أعظم . من القلق بشأن جدول إطعامك |
Bütün bu fotoğraflar birbirine bağlanıyor ve parçalarının toplamından çok daha büyük olan yeni bir şey oluşturuyorlar. | TED | تصبح جميع هذه الصور مرتبطة مع بعضها ثم ينتج عنها شيء ما أعظم من مجرد كونه تجميع لهذه الأجزاء |
Özgürlükle alakası yok. Bundan çok daha büyük bir şeyle alakalı. | Open Subtitles | ولا بالحرية، بل تدور حول شيءٍ أعظم من ذلك بكثير. |
Kendinden çok daha büyük şeylerin olduğunu ilk fark ettiğin zamanı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | اتتذكر المرة الأولى عندما ادركت ان هناك شيء ما أعظم من نفسك؟ |
Aşık olmaktan daha güzel bir şey var mı gerçekten? | Open Subtitles | اعني هل هناك أي شئ أعظم من الوقوع في الحب؟ |
Dünya çocuklarına, nükleer felaket terörüyle yaşamamaktan daha güzel bir hediye verilebilir mi? | Open Subtitles | أي هدية أعظم من هذه نقدمها لأطفال العالم ؟ لم يعودو مضطرين للعيش برعب المحرقة النووية |
Bu aslında eğitim almayı seçen kişinin sağlayacağı doğrudan etkiden daha büyüktür. | TED | وذلك في الواقع أعظم من الفوائد المباشرة للشخص الذي اختار الحصول على التعليم. |
Hayat içinde akıp giden, saniye ve gram başına düşen enerji miktarı yıldızdan daha büyüktür, yıldızların uzun yaşam süresi yüzünden, hayattaki enerji yoğunluğu yıldızdan daha fazladır. | TED | وقيمة الطاقة في الغرام، في الثانية التي تتدفق عبر الحياة هي في الحقيقية أعظم من النجم، بسبب عمر النجمة الطويل، كثافة الطاقة في الحياة هي بالفعل أعلى من نجمة. |
Bizden daha üstün bir şeye inanıyoruz. | Open Subtitles | نحن نؤمن بشيء أعظم من أنفسنا وبتباع قانون المحارب الصارم |
Şu an bizim için, en iyi yeteneklerini daha çok çoğunluğun iyiliği için kullanan ve aslında tek başımıza yapamayacağımız işleri başaran, fırsat yaratanlar olmak için daha iyi bir fırsat ya da eylem çağrısı yok. | TED | لا توجد فرصة عظيمة أو دعوة للتغير لنا الآن أعظم من أن نصبح الآن صُنّاع فُرص يستخدمُون أفضل مواهِبهُم غالباً من أجل خيرٍ أكبر ويُنجِزون أشياء لا نستطيع انجازها بانفُسِنا |
Kendilerinden daha büyük bir görevi başarmaya çalışan bir grup insan var, sizinle alakalı değil. | TED | اذ لديك مجموعة من الأشخاص في محاولة لتحقيق هدف ما هدف أعظم من أنفسهم؛ ولا يتعلق بك فقط وحدك. |