Burada annesinin bir lokanta tuvaletinde terk ettiği bir oğlanın olduğunu biliyor muydun | Open Subtitles | أعلمت أنّ هنا طفل تركته أمّه في غرفة استراحة؟ |
Kazaların %55'inin mutfakta olduğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | أعلمت أن 55 بالمئة من الحوادث تكون بالمطبخ؟ |
Kuşkusuz, bana bilgi verilmişti, rızam alınmıştı. | TED | بلا شك ، لقد أعلمت أن الموافقة تم الحصول عليها. |
Başkanı bilgilendirdim. Yeni emrimiz tıbbi yardımı kesmek. | Open Subtitles | أعلمت الرئيس اومرنا الجديدة أن نوقف التدخّل طبي |
Az önce bir konuşma isteğinden haberdar edildim ve Valerie Gilbert özel olarak konuşmak istediğini belirtti. | Open Subtitles | كما أعلمت توا المستشارين جائت فاليري جلبرت للمنصة بشكل خاص |
Anayasa Mahkemesinin temyizi reddettiğini duydun mu? | Open Subtitles | أعلمت أن المحكمة العليا رفضت الإستئناف |
O şeylerin, yerin metrelerce üstünde değilseniz açılmadığını biliyor muydunuz? Yaşa ve öğren. | Open Subtitles | أعلمت أن هذه الأشياء لاتنفتح إلا في ألف قدم في الهواء كلما عشت تعلمت |
Adamların silahlarının çalışmayacağını biliyor muydun? | Open Subtitles | أعلمت أنّ مسدس ذلك الرجل لن يُطلق النار؟ |
Artık televizyonda gece boyunca film oynattıklarını biliyor muydun? | Open Subtitles | أعلمت أنّهم الآن يعرضون الأفلام على التلفاز طيلة الليل؟ |
Şu an benzinin galonunun 3$'ı geçtiğini biliyor muydun? | Open Subtitles | أعلمت أنّ غالون الوقود وصل لـ 3 دولار حاليًّا؟ |
- Daha karar vermedim! Bir Kanunsuz ile antrenman yaptığını biliyor muydun? Eski kanunsuz. | Open Subtitles | لم أقرر بعد، أعلمت أنّك تتدرّبين مع مقتصّ؟ |
Kanyonun altında kocaman bir şehir olduğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | أتعلم أن هناك مدينة كاملة تحت الوادي، أعلمت هذا؟ |
O benim adımı kabul etmedi. Bunu biliyor muydun? | Open Subtitles | عندما تزوجنا لم تتخذ اسم عائلتي، أعلمت ذلك؟ |
Kurtarma operasyonunun tekrarlanacağına dair Beyaz Saray'a bilgi verdim. | Open Subtitles | .. لقد أعلمت البيت الأبيض بـ أنّ عملية إنقاذ الرهائن عادت للتنفيذ |
- İlginç bir bilgi: | Open Subtitles | حقيقة طريفة، أعلمت أن من بين الـ 3 ملايين |
Başkan Vekilesi'ne gizli eylem programı hakkında bilgi verdiğimde. | Open Subtitles | لمّا أعلمت الرئيسة المنتخبة عن برامج عملها السرّية |
Tüm sorumluluğu alıyorum olayı duyar duymaz Başkan'ı hemen bilgilendirdim ve beraber hareket ederek Binbaşı Colvin'in görevine son verdik. | Open Subtitles | ...أنا أتحمّل كامل المسرولية وفي الحقيقة بمجرد ما علمت بشأن الواقعة ...أعلمت مباشرة المحافظ ...ومعا تحركنا على الفور |
Pilot ve yardımcısını bilgilendirdim. | Open Subtitles | لقد أعلمت الطيّار ومُساعده |
Hoffluları hücredeki misafirimiz hakkında bilgilendirdim. | Open Subtitles | أعلمت هوفانس |
- Ben Binbaşı Kawalsky'i haberdar ettim. - Teşekkürler. | Open Subtitles | أعلمت الميجور كاوالسكاي - شكرا لك - |
CIA, komitemi oldukça yüksek seviye casusluk faaliyetlerinden haberdar etti. | Open Subtitles | (الإستخبارات المركزية أعلمت لجنتي ببعض انشطة التجسس عالية المقدار |
Fred Derry'nin Midway Parfümeri'de iş bulduğunu duydun mu? - Hayır, duymadım. | Open Subtitles | أعلمت أن (فريد ديررى)حصل على وظيفة بمتجر(ميدواى)؟ |
Peder, kilisesinin rahibi olarak Emily'nin ileri düzeyde ilmihal eğitimi aldığını biliyor muydunuz? | Open Subtitles | أعلمت بذهاب إيميلي للحصول على تعليم ديني متقدم؟ |