Hepsinin sen olduğunu biliyorum. Devam et ve istediğin kişiyi getir. | Open Subtitles | إذ أعلمُ أنك تنتحلهم جميعًا، لذا امضِ مُضِيَّك وآتني بمَن تشاء. |
Üzgün olduğunu biliyorum; ama anladığını da sanmıyorum. | Open Subtitles | إنظر, أعلمُ أنك مُنزعج ولكن لا اعتقد أنك تفهم الأمر |
Size Ejderhaların Annesi dediklerini biliyorum onları sevdiğinizi de biliyorum ama karnınızda büyümediler. | Open Subtitles | أعلم أنهم يطلقون عليك أم التنانين وأنا أعلمُ أنك تُحبيهم,ولكنهم لم ينمو في رحمك. |
Çünkü asla o duvarda olmayacağını biliyorum. | Open Subtitles | لأنني أعلمُ أنك لن تكوني أبدًا على هذا الحائط. |
Kızgın olduğunu biliyorum. Hamile olduğundan haberim yoktu. | Open Subtitles | أعلمُ أنك حزين، لم تكُن لديّ أيةُ فكرة أنها حامل |
Tanrım, benden hoşnut olduğunu biliyorum çünkü içtenlikle bana destek olursun. | Open Subtitles | مولاي، أعلمُ أنك راضٍ عني، وذلك لأنكَ تُثبتني على الإخلاص. |
Acı çektiğini biliyorum, ama bir saniye gürültü yapmamaya çalış olur mu? | Open Subtitles | أعلمُ أنك تتألم، لكن يجبُ أن تخفض صوتك لمهله فقط، يمكنُك؟ |
Efendim, bizi daha iyi bir yere götürmek istediğinizi biliyorum, ama bir etrafa bakın. | Open Subtitles | أعلمُ أنك ياسيدي تـحاول أخذنا لـمكانٍ أفضل لـكن أنظر في الأنحاء. |
Üzgünüm, ahbap. Onu ne kadar çok sevdiğini biliyorum, ama durum böyle. | Open Subtitles | آسفٌ يا صديقي، أعلمُ أنك كنتَ تعشقه ولكنها سُنّةُ الحياة |
Sana, annene ve Izzy'e sahip çıkmam karşılığında bana hiç bir şey veremediğini düşündüğünü biliyorum. | Open Subtitles | أعلمُ أنك تظنين أنني اعتنيتُ بك أنت وأُمُّك و إيزي ولَم تمنحوني شيئاً في المقابل |
Aldığını biliyorum, ne olur henüz satmadığını söyle. | Open Subtitles | أنا أعلمُ أنك أخذتها ، لذا أرجوك أخبرني أنك لم تقم بِبيعها بعد |
Şu an ne söylersem söyleyeyim, dinlemeyeceğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلمُ أنك لن تستمع لأي شيء أقوله الآن |
"Kapalı" yazdığını biliyorum; ama biraz konuşmamızda sakınca var mı? | Open Subtitles | حسنٌ أعلمُ أنك تضع علامة الإغلاق على المحل... ولكن هلاّ تكلمنا لوهلة؟ |
Onları okumak için sabırsızlandığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلمُ أنك تتحرقين شوقًا لقرائتها. |
biliyorum benide bu endişelendiriyor. | Open Subtitles | أعلمُ أنك تستطيع، هذا مايقلقني |
Karışık şeylere bulaşmış olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلمُ أنك متورطٌ في شيءٍ مشبوه |
Gitmediğini biliyorum. Nefret ediyorsun. | Open Subtitles | أنا أعلمُ أنك لست كذلك , أنت تكره ذلك |
Hayır, benden bir şey sakladığınızı biliyorum. | Open Subtitles | لا، أنا أعلمُ أنك تخفي شيئا عني. |
biliyorum çünkü burada, beni bir kez sevmiştin, | Open Subtitles | أعلمُ أنك هنا لأنك أحببتني ذات مرة |
Annemle görüştüğünüzü biliyorum. | Open Subtitles | أعلمُ أنك ترين أمّي مؤخرًا |