Pen, biliyorum Robert senden ayrıldığı için üzgünsün. | Open Subtitles | أعلمُ أنَّك لا زلتِ حزينةً يا بين لأن روبرت قد قطعَ علاقته بكِ |
Onu uyarmaya çalıştığını biliyorum ama işe yaramadı. | Open Subtitles | نعم, أعلمُ أنَّك أردتَ تحذيرها ولكنَّ ذلك لم يجدي نفعاً |
Küfür etmek senin için hapşırmak gibi bir şey. Engel olamadığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنَّ هذا هو مثل العُطاس بالنسبة لك، و أعلمُ أنَّك لا تستطيع إيقافهُ. |
Bunu konuşmak istemediğim biliyorum ama Dedektif Rivera araştırmaya devam ederse bir şey bulacak mı? | Open Subtitles | أعلمُ أنَّك لا ترغبُ بالتحدثِ عن هذا ولكن إن واصلت التحري ريفيرا البحثُ بتعمقٍ |
Ona güvenmek istediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلمُ أنَّك تريدُ الوثوقَ بها |
Will, içeride olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | (ويل) أنا أعلمُ أنَّك بالداخِل. |