"أعلم أنك تريد أن" - ترجمة من عربي إلى تركي

• istediğini biliyorum

Bu işi halletmek istediğini biliyorum, Gibbs ama önce geminin güvenliğini düşünmeliyim.
أعلم أنك تريد أن تكون كتوما غيبز لكن همي الأول ههو سلامة السفينة

Sayın Bakan, beni hapse göndermek istediğini biliyorum.
سيدي الوزير أعلم أنك تريد أن ترسلني إلي الحبس

Bu terfiyi çok istediğini biliyorum ama bir yüzme havuzu için de kendi öldürme.
أنا أعلم أنك تريد أن الترقية، و ولكن لا تقتل نفسك لحمام السباحة.

J.J. yardım etmek istediğini biliyorum ama bu şekilde olmaz.
جى جى، أنا أعلم أنك تريد أن تساعد ، ولكن ليس بهذه الطريقة.

Dinle, beni eğitmek istediğini biliyorum.
أستمع لي, أعلم أنك تريد أن تقايضني بشخص آخر

Amerika'da, ailenin yanında olmak istediğini biliyorum. Özür dilerim.
أعلم أنك تريد أن تكون مع عائلتك في أمريكا..

Beni istediğini biliyorum. Benimle birlikte olmak istiyorsun.
أنا أعلم أنك تريدني أنا أعلم أنك تريد أن تكون معي

Taşaklarımı emsinler istiyorum. Senin de istediğini biliyorum.
أنا أعلم أنك تريد أن تعبث أنت أيضاً

Rachel'in güvende olmasını istediğini biliyorum.
أعلم أنك تريد أن تكون ريتشل بمأمن

onları da yanına almak istediğini biliyorum, fakat Samantha' kızı için ne yapması gerekiyorsa onu yapacak..
أعلم أنك تريد أن تأخذهم معك لكن "سامانثا" يجب أن تفعل ما يتوجب عليها من أجل أبنتها

İstediğini biliyorum, öp işte.
أنا أعلم أنك تريد أن تفعل ذلك فقط قبلني

Her şeyin dört dörtlük olmasını istediğini biliyorum.
أعلم أنك تريد أن يكون كل شيء بخير

"Bunları istediğini biliyorum"
أعلم أنك تريد أن تلمس ذلك

Söylemek istediğini biliyorum.
أنا أعلم أنك تريد أن تقول لي

Orada bizimle olmak istediğini biliyorum, ama sen bir doktorsun, ...burada sağlık ekibiyle birlikte bizimkilerden birinin ölümle yaşam arasındaki farkını ayırabilmelerini sağlamalısın.
أنا أعلم أنك تريد أن تكون هناك معنا، ولكن أنت doctor-- وجودك هنا مع المسعفين يمكن أن يكون الفرق بين واحد منا يعيش أو يموت.

-Evet. Benimle yatmak istediğini biliyorum.
أعلم أنك تريد أن تنام معي

Beni öpmek istediğini biliyorum.
أعلم أنك تريد أن تقبلني.

Beni öpmek istediğini biliyorum
أعلم أنك تريد أن تقبلني.

Yapmak istediğini biliyorum, ama gazete işini bırakamazsın.
وأنا أعلم أنك تريد أن تذهب.

Onu bulmak istediğini biliyorum.
أعلم أنك تريد أن تجد كارول