Üzgünüm. Sizin suçunuz olmadığını biliyorum. Zor bir hafta oldu. | Open Subtitles | آسفة، أعلم أنّه ليس خطأك لقد كان أسبوعًا عسيرًا فحسب |
İşim olmadığını biliyorum yani doktor sensin, ben değil. | Open Subtitles | أعلم أنّه ليس من شأني أقصد بأنك الطبيب هنا وليس أنا |
Ancak hâlâ büyüden kendimi çekebiliyorum zira bana faydalı olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | ورغم ذلك يمكنني الابتعاد عن السحر، لأنّي أعلم أنّه ليس خيرًا لي. |
Oranın umduğumuz ev olmadığını biliyorum ama yine de evimiz olabilir. | Open Subtitles | أعلم أنّه ليس الوطن الذي كنا نأمل لكن من الممكن أن يكون وطنا كافيا |
Neden iyi olmadığını bildiğim insanlardan etkileniyorum? | Open Subtitles | لماذا أنجذب لشخص أعلم أنّه ليس صالح ؟ |
Fakat şu an benim hatam olmadığını biliyorum. - Bu benim sorumluluğum. | Open Subtitles | لكنّي الآن أعلم أنّه ليس ذنبي، بل مسؤوليّتي. |
Teknik olarak randevusu olmadığını biliyorum. Ama bir ilişkinin başına yalan söyleme. | Open Subtitles | أعلم أنّه ليس موعداً غرامياً ولكن، لا تكذبي في بداية العلاقة |
Duymak istediğinin bu olmadığını biliyorum ama doğru. | Open Subtitles | الآن أعلم أنّه ليس الشيء التي تريدين سماعه لكنّها الحقيقة. |
Teşekkürler. Yani bunun sizin yaptığınız önemli şeyler gibi olmadığını biliyorum ama-- | Open Subtitles | شكراً لكِ، أقصد، أعلم أنّه ليس كالأمور الرائعة التي تفعلينها، لكن... |
Dinle, bunun istediğin çözüm olmadığını biliyorum ama belki de bu... | Open Subtitles | انظري، أعلم أنّه ليس الحل الذيأردتِه،لكنّهقديكون ... |
Kanıtım olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | اسمع، أعلم أنّه ليس لديّ أيّ دليلٍ. |
Ama artık benim hatam olmadığını biliyorum. - Sorumluluğum. | Open Subtitles | الآن أعلم أنّه ليس خطأي، بل مسؤوليّتي. |
Gerçek olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّه ليس حقيقيًّا، لا شيء من هذا حقيقيّ! |
Gerçek olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّه ليس حقيقيًّا، لا شيء من هذا حقيقيّ! |
Gerçek olmadığını biliyorum. Bunların hiçbiri gerçek değil. | Open Subtitles | أعلم أنّه ليس حقيقيًّا، لا شيء من هذا حقيقيّ! |
Doğru olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّه ليس حقيقيا. |
Çünkü kanıtınız olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | لأنني أعلم أنّه ليس موجودا |
Mulder, söylememe gerek olmadığını biliyorum ama bu sen de olabilirdin ya da ben. | Open Subtitles | (مولدر)، أعلم أنّه ليس عليّ إخبارك بهذا، لكن من الممكن أن تكون أنت ذات مرّة. أو أنا. |
Hayır, olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | كلاّ... لا، أعلم أنّه ليس كذلك |
Şimdi çay olmadığını biliyorum ya bir de. | Open Subtitles | الآن أصبحت أعلم أنّه ليس شاي |
Niye iyi olmadığını bildiğim insanlar ilgimi çekiyor? | Open Subtitles | لماذا أنجذب لشخص أعلم أنّه ليس صالح ؟ |