Şu anda yaşamıyor ve bu kulağa tuhaf gelebilir ama sanırım nedenini biliyorum. | Open Subtitles | وهي ميّتةٌ الآن وأعلم أن هذا قدّ يبدوا غريبا، لكن اعتقد أني أعلم السبب |
Sadece kusur bulmaya çalışıyorsun ve nedenini biliyorum. | Open Subtitles | أنتِ فقط تحاولين إيجاد خطأ , و أعلم السبب ؟ |
Demek istediğim bir anda oldu, tamam mı. Neden bilmiyorum ama oldu işte. | Open Subtitles | أنا أقول أنا الأمر قد حدث فقط ولا أعلم السبب الأمر قد حدث |
Ama enayi yerine koyuldum ve Nedenini bilmek istiyordum. | Open Subtitles | لكن تم التلاعب بي وأريد أن أعلم السبب |
sebebini biliyorum. Başka bir nedeni olamaz. | Open Subtitles | أعلم السبب فليس ثمة أسباب أخرى |
Sebebini bilmiyorum, neden... yalnızlıktan mıydı... | Open Subtitles | و لا أعلم السبب لا أعلم إن كان بسبب الوحدة |
Şimdi de Hong Kong'ta. Ben de sebebini bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أما الآن فهي في (هونج كونج)، أريد أن أعلم السبب. |
Resmi kararı biliyorum: Ani bebek ölümü sendromu. | Open Subtitles | أعلم السبب الرسمى وهو الموت المفاجئ |
nedenini bilmiyorum ama sanırım başıma bir iş gelecek. | Open Subtitles | لا أعلم السبب ولكن أعتقد أنه يملك شيئاً لي |
Şu anda yaşamıyor ve bu kulağa tuhaf gelebilir ama sanırım nedenini biliyorum. | Open Subtitles | وهي ميّتةٌ الآن وأعلم أن هذا قدّ يبدوا غريبا، لكن اعتقد أني أعلم السبب |
Ama ben ondan hoşlanmamanın asıl nedenini biliyorum. | Open Subtitles | ولكني أعلم السبب الحقيقي ولماذا لا تحبه |
Evet öyle ve ben nedenini biliyorum. | Open Subtitles | بلى، أنتم غريبين وأنا أعلم السبب |
Ve şimdi bunun nedenini biliyorum. | Open Subtitles | والآن أعلم السبب |
Demek istediğim bir anda oldu, tamam mı. Neden bilmiyorum ama oldu işte. | Open Subtitles | أنا أقول أنا الأمر قد حدث فقط ولا أعلم السبب الأمر قد حدث |
Neden bilmiyorum. Bana sorarsan adam eziğin teki. | Open Subtitles | لا أعلم السبب إن أردتَ رأيي , فهو شخصٌ فاشل |
Bize yalan söyledi. Nedenini bilmek istiyorum. | Open Subtitles | لقد كذِب علينا، أريدُ أن أعلم السبب. |
Ve Dr. Maxfield bunu örtbas etti, ben de Nedenini bilmek istiyorum. | Open Subtitles | (ماكسفيلد) تستّر على الأمر، وأودّ أن أعلم السبب" |
Dr. Cox, eğleniyor gibi gözüküyor, sanırım sebebini biliyorum. | Open Subtitles | (يبدو أن الطبيب (كوكس يحصل على بعض المرح ولكن أعتقد أنني أعلم السبب |
Fransa'daki o hastanede yatmanın gerçek sebebini biliyorum. | Open Subtitles | "أعلم السبب الحقيقي في تواجدك بذاك المستشفى في (فرنسا)" |
Sebebini bilmiyorum ama bu bana pek samimi gelmedi. | Open Subtitles | أشعر بأن مشاعرك غير صادقة, و لا أعلم السبب |
Sebebini bilmiyorum ama durumun bu olduğundan eminim. | Open Subtitles | لا أعلم السبب لذلك تحديدا ولكني أعتقد بأنها القضيّة |
Şimdi de Hong Kong'ta. Ben de sebebini bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أما الآن فهي في (هونج كونج)، أريد أن أعلم السبب. |
Resmi kararı biliyorum: Ani bebek ölümü sendromu. | Open Subtitles | أعلم السبب الرسمى وهو الموت المفاجئ |
Demek istediğim, mükemmel biri ama ben onu dışlayıp duruyorum ve nedenini bilmiyorum. | Open Subtitles | أقصد،أنّهمثاليّ،لكنّي.. أواصل إبعاده عنّي، و لا أعلم السبب |
Evet, niye bilmiyorum ama gittin beni gece vardiyasına koydun. | Open Subtitles | نعم ولا أعلم السبب وضعتني في المناوبة المسائية |