kör bir çocuk bu şekilde çizim yapabilir. | TED | وما يمكن أن يفعله طفل أعمي هو فقط الرسم بهذا. |
Ona büyü yapıp kör olmasına sebep oldular ki Guy onun işini kapsın. | Open Subtitles | سحروة و جعلوة أعمي بذلك غاي سيُتمْكِنُ من الحْصولَ على دورة |
İmdat! - Gözümü kör ediyor. - İmdat! | Open Subtitles | سببتي لي العمي عزيزتي ساعدوني , انا أعمي |
Bu onun gözünü kör etmiş. Ve yoluna çıkan herkesi öldürür. | Open Subtitles | أنه يقودكم , كشخص أعمي لتقتلوا كل من يعيق طريقه |
Şimdi sen, benden bile körsün. | Open Subtitles | الآن أنت أعمي أكثر مني. من قال هذا؟ |
Ya da Rembrandt'ın kör ve odun gibi ele sahip olması gibi! | Open Subtitles | أو كيف كان رامبرانت أعمي و لديه يدان خشبيتان |
kör biri bile seni bulabilir. | Open Subtitles | .تقوم بمحاربة الفساد و الخطايا .أي رجل أعمي يستطيع أن يجدك |
Olmaz, 5600 kilometre boyunca tek başına yolculuk eden kör bir zencinin sorumluluğunu alamam. | Open Subtitles | يا فتي, لا أستطيع تحمل مسئولية سفر زنجي أعمي لمسافة 3,500 ميل بمفرده |
Ortağının kör bir 'Bama çocuğu olduğunu hiç söylememişti bana. | Open Subtitles | فإنه لم يقل أبداً لي أن شريكه فتي أعمي من ألاباما |
Ray, Lowell Fulson'ı organize ederken dikkatimi kör bir piyaniste ilk çeken Milt'in babası Billy'ydi. | Open Subtitles | راي ، والد ميلت ، بيلي كان أول من لفت نظري إلي عازف بيانو أعمي عندما كان يحجز جولة للويل فولسون |
Kendimi ölümün eşiğinde buldum tamamen kör ve topal bir halde. | Open Subtitles | -لقد وجدت نفسي علي أبواب الموت -تقريبا أعمي و كسيح تماما |
Beynime iğne soktunuz, ve 10 saniye sonra kör oldum! | Open Subtitles | لقد وضعتم إبرة في مخي ثم أصبحث أعمي بعدها بعشر ثوان |
Ama bu, onun senin optiğini diktirip, kör bir topaç oğlana çevirdiği gerçeğini değiştirmiyor. | Open Subtitles | ولكن هذا لا يغير من أنه سخر منك مثل ولد صغير أعمي شاذ أليس كذلك؟ |
- Buna cesaret edemez. - Kaybı onun gözlerini kör etmiş lordum. | Open Subtitles | أنا واثق أنه لن يجرؤ - أنه أعمي بسبب حزنه، مولاي - |
Yeni kör olmuş birine göre gerçekten inanıImaz yetenekli. | Open Subtitles | . بـ النسبة لـ شخص أعمي لـ فترة قصيرة يبدو أنها متكيفه جداً مع الوضع |
İnsanları flaşımla kör ediyorum ve fotoğraflarından koleksiyon yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أعمي الناس بوميضي. وبعد ذلك أجمع صورهم كغنائم. |
Yani, kör biri için sinemaya gitmek ne kadar eğlenceli olur bilmiyorum. | Open Subtitles | حسناً , أنا أقصد إنه لا أعلم كم هم ممتع لشخص أعمي الذهاب للسينما |
kör olmasaydım bile ne dediğini anlamazdım. | Open Subtitles | حتي وإن لم أكن أعمي, لن أفهم ما الذي تتحدث عنه |
Hayatının kalanını etrafta kör dolaşarak geçir. Kaybedecek bir şeyim yok. Anlıyor musun? | Open Subtitles | أقضي بقية يومك أعمي وتجول بالجوار، فليس لديّ لأخسره، هل تفهم؟ |
Sen görmüyorsun, Ray. Sen körsün, bebeğim. | Open Subtitles | أنت لا تري يا راي انت أعمي يا عزيزي |
Kördü, ama İsa onu iyileştirdi. Baksanıza. | Open Subtitles | أنظر الي عينيه كان أعمي وعيسى شفاه أنظر أنظر |