| Yenebiliriz. İnsanlar sürekli yeniyorlar, değil mi? | Open Subtitles | يمكننا أن التغلب عليه أعني أن الناس يتغلبون عليه في كل الأوقات أليس كذلك؟ |
| Bunlar birlikte çalıştığım insanlar deli olduğumu düşünecekler. | Open Subtitles | أعني أن الناس الذين أعمل معهم سيعتقدون أنني مجنون |
| - İnsanlar bunun için her şeyi yapar. | Open Subtitles | أعني,أن الناس ستفعل أي شيء لهؤلاء الأولاد السيئين |
| İnsanlar her zaman yalan söyleyebilir, yani. Çocuk servisindeki kadın hakkında gerçekleri öğrendim. | Open Subtitles | أعني أن الناس يكذبون علينا طوال الوقت لقد أنتهى كل شيء مع الإمرأة من خدمات الأطفال |
| İnsanlar böyle şeylere ilgi göstermez ki. | Open Subtitles | أعني أن الناس لن يهتموا بأمور مثل تلك |
| İnsanlar beni dinliyor. | Open Subtitles | أعني ,أن الناس بدأوا يستمعون إلي. |
| Yani insanlar kafayı yediğini düşünecek. | Open Subtitles | أعني أن الناس سيعتقدون أنك فقدت عقلك |
| Yani, insanlar o evlerde yaşıyor sonuçta. | Open Subtitles | أعني أن الناس عاشوا في تلك البنايات |
| Yani, insanlar kesinlikle sever. | Open Subtitles | أعني أن الناس يعجبوا به فعلاً |