Daha yükseğini hedeflemiş olabileceğinizi biliyorum ama sizi temin ederim ki, tecrübe eksiğimi sadakatimle telafi ederim. | Open Subtitles | لكني أضمن لك أن ما أفتقر إليه من الخبرة أعوضه بالإهداءات |
Liderlik konusunda eksiklerim olsa da, görünüşe göre dikişimle telafi etmişim. | Open Subtitles | أعتقد أني ما أفتقدة في مجال القيادة، على ما يبدو أعوضه في مجال الخياطة |
telafi etmem gerek. Bana öğret ki mükemmel kadının olabileyim. | Open Subtitles | يجب أن أعوضه لك, علمني لأكون إمرائتك المثاليه |
Güçsüzlüğümü, feryatlarımla telafi ediyorum. - Sessiz ol be! Tanrım! | Open Subtitles | ما ينقصني في القوة أعوضه في الصراخ أخفض صوتك, |
Bak, Sheldon'ın Stan Lee'yi kaçırmasından bir nevi ben sorumluyum ve gerçekten telafi etmeyi çok istiyorum. | Open Subtitles | كنت قد تسببت في منع "شيلدون من مقابلة "ستان لي و أرغب بشدة عن أعوضه عن ذلك الأمر |
Ama izin verirsen bundan sonrasını telafi etmek istiyorum. | Open Subtitles | لكن أود أن أعوضه إليك إذا سمحت لي بذلك |
Sonra telafi ederim. | Open Subtitles | .. وأن أعوضه عن هذا لاحقاً |
Sana yaptigimi asla telafi edemem. | Open Subtitles | ولن أستطيع أبدا أن أعوضه لكِ. |
telafi edeceğim. | Open Subtitles | سوف أعوضه عن ذلك |