Ve yaptığım bütün kötülükleri bir listede topladım tek tek bütün hatalarımı telafi edeceğim. | Open Subtitles | لهذا أعددت قائمة بكل الأفعال السيئة التي فعلتها وواحدة تلو الأخرى سوف أعوض عن جميع أخطائي |
Ona bunu telafi edecek bir şey vermeliyim. Ama onun zaten bir arabası var. | Open Subtitles | لا بد أن أعطيها شيئا غاليا لكي أعوض عن كل هذه السنين ولكنها تملك سيارة؟ |
Bu yüzden yaptığım bütün kötü şeylerin bir listesini çıkardım ve teker teker bunları telafi edeceğim. | Open Subtitles | لهذا أعددت قائمة بكل الأفعال السيئة التي فعلتها وواحدة تلو الأخرى سوف أعوض عن جميع أخطائي |
* Cevaplar arıyorum * | Open Subtitles | * أعوض عن مخالفاتي * |
* Cevaplar arıyorum * | Open Subtitles | * أعوض عن مخالفاتي * |
Dinle, ben hatamı telafi etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | استمعى لى , انا أحاول أن أعوض عن أخطائى. |
Karma, bunu telafi etmem gerektiğini söylüyordu. | Open Subtitles | كارما كان تحاول أن تخبرني بأنه علي أن أعوض عن ما فعلته |
Hayal kırıklığına uğrattığım içini üzgünüm ama umarım bunu çiçekler telafi eder. | Open Subtitles | آسف على تخييب أملك، لكن آملت أن أعوض عن ذلك بالزهور |
Kaybettiğimiz bütün bu yıllar 2 saatte telafi edebileceğimi sandım. | Open Subtitles | أعتقد أنني كنت أحاول أن أعوض عن كل تلك السنوات خلال ساعتين |
Geçen haftayı telafi etmek istedim de. | Open Subtitles | أردت أن أعوض عن ما حدث الأسبوع الماضى. |
Kaybettiğimiz zamanı telafi etmek isterim. | Open Subtitles | أشعر أنني أعوض عن الفترة السابقة |
telafi etmeliyim. Ailesinden itiraz yok mu? | Open Subtitles | -وأود أن أعوض عن هذا هل هُناك إعتراض من العائلة؟ |
Mezarlıkta beni görmesini telafi etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول أن أعوض عن إخافتهُ لي في المقبرة |
Umarım sana ve Cehennem Kedileri'ne yardım ederek bir şekilde onu telafi edebilirim. | Open Subtitles | أعتقدت انهُ بمساعدتِ لكِ ، و مُساعدتك أنتِ للـ " هيل كاتس " فأننى أعوض عن خطئى. |
Geçen hafta haddimi aştım. telafi etmek istiyorum. | Open Subtitles | لقد تجاوزت الحدود الأسبوع الفائت أريد أن أعوض عن ذلك . |
Hayatım boyunca bu yaptığımı telafi etmek için uğraşacağım. | Open Subtitles | لكنني سأمضي بقية حياتي أعوض عن ذلك. |
Benim sana aldığım ilk hediyeyi kırma hadisesini, telafi etmeliydim. | Open Subtitles | حسناً، أنا ... كان علىّ أن أعوض عن حقيقة أن أول هدية أحضرتها لكِ |