Küçük bir evde yaşamak isterdim, ikimize yetecek kadar bir evde. | Open Subtitles | أنا أرغب ان أعيش في بيت صغير فقط يسعنا نحن الاثنين |
Büyüleyici, inanılmaz büyüleyici, ama böyle bir evde yaşamak istemem. | Open Subtitles | انها مذهله ، مذهله تماما، ولكن لا اريد ان أعيش في بيت كهذا |
Ve ben sadece, bilirsin büyük bir evde yaşamak kahvaltıda şampanya falan içmek istiyorum. | Open Subtitles | ويمكنني وقتئذ، كما تعلم، أن أعيش في بيت فخم... وأشرب الشامبانيا على الفطور |
Ölmek üzere olan yaşlı kadınların, ölmüş kocalarını andıkları bir evde kalmıştım. | Open Subtitles | كنت أعيش في بيت حيث المسنات المحتضرات يتذكرن أزواجهن الأموات |
Ölmek üzere olan yaşlı kadınların, ölmüş kocalarını andıkları bir evde kalmıştım. | Open Subtitles | كنت أعيش في بيت حيث المسنات المحتضرات يتذكرن أزواجهن الأموات |
Kan dolu bir evde yaşıyorum | Open Subtitles | أعيش في بيت الدم |
Sanki perili bir evde yaşıyorum. | Open Subtitles | كأنني أعيش في بيت مسكون. |