New York'taki herkese gözlerini kapayıp, yüze kadar saymalarını söyleyeceksin, değil mi? | Open Subtitles | ستجعل كل رجل ومرأة وطفل في مدينة نيويورك يغمضون أعينهم ويعدون للمئة |
İlk başlarda, farklı gök cisimlerini ayırt edebilmek için çıplak gözlerini kullanmak zorundaydılar. | Open Subtitles | في البدايات الاولي كان عليهم إستخدام أعينهم المجردة لتوضيح الفرق بين الاجسام النجمية |
Ve binlerce ateş kırmızısı gözleri olan fareler gördüm. | Open Subtitles | و من ثم رأيت الآف الفئران الذين تشع أعينهم بلون أحمر مثل هذا إلا أنها كانت أصغر |
İşkence görmüş, gözleri çıkarılmış, dilleri, kulakları kesik. | Open Subtitles | عُذبوا , خُلعت أعينهم وألسنتهم , وأذانهم |
gözlerinin önünde canlı bir hayvanın ölüşünü ve sonra kalan cansız parçalarını yemeyi turistler eğlenceli buluyor. | Open Subtitles | مشاهدة يموت الحيوانات الحية أمام أعينهم ومن ثم الاضطرار إلى أكل بقايا هامدة ردود مسلية تسبب من كل من السياح. |
Çünkü donup kalırlar gözlerine ışık çarptığında karım onu kamyonetin arkasına yükledi | Open Subtitles | لأنهم يتجمدون عندما يأتي الضوء في أعينهم لقد حملته الى خلف الشاحنة |
Bu okulda birçok şey görüyorum, diğerleri gözlerini kapattığında bile. | Open Subtitles | رأيتُ أمورًا كثيرة بهذه المدرسة حتى عندما يغلق الآخرون أعينهم. |
Artık felçli kim ise gerçektende sadece gözlerini kullanaraktan çizme veya iletişim kurmabilme imkanı var. | TED | اي شخص مشلول اليوم لديه حق الوصول الى العالم لرسم الواقع أو الاتصال به عبر أعينهم فقط |
Bunlara neden gözlerini diktiler biliyor musunuz? | TED | تعرفون لماذا أعينهم مركزة على مواردكم ؟ |
Oradan çıkarlarken, gözleri tekrar bağlanacak. | Open Subtitles | وعند خروجهم, سوف يتم تغطية أعينهم مرة أخرى. |
gözleri kapalıdır ama aslında uyumuyorlar. Anladın mı? | Open Subtitles | يبقون أعينهم مُغمضة، لكنّهم في الحقيقة ليسوا نائمين، هل تعي ذلك؟ |
Odanın içinde sarhoşlar gibi yalpalıyorlardı , gözleri buğuluydu. | Open Subtitles | أنهم يتعثرون بالغرفة كالسكارى و أعينهم أشبه بالزجاج |
Ama jüri bölmesine adım attıkları zaman, sanırım bunu açıkça gözlerinin içinde görürsün. | Open Subtitles | ولكن عندما يخطون إلى صندوق هيئة المحلفين... أعتقد أنك بالكاد تلمحين فى أعينهم |
Onları öldürürken gözlerinin içine bakacak yürek yok sende. | Open Subtitles | ليس لديك الجرأة لتنظر فى أعينهم و أنت تقتلهم |
Onları öldürürken gözlerinin içine bakacak yürek yok sende. | Open Subtitles | ليس لديك الجرأة لتنظر فى أعينهم و أنت تقتلهم |
Şimdi, onlarla karşılaştığımızda daima sakin kalıyoruz ve direkt gözlerine bakmıyoruz. | Open Subtitles | حين نراهم حافظي على هدوءك دوماً ولا تُحدقي مباشرةً صوب أعينهم. |
gözlerine bakmayin. Herhangi bir yerine bakin ama gözlerine bakmayin. | Open Subtitles | ولا تنظروا إلى أعينهم أنظروا لأي مكان آخر، إلّا الأعين |
Ve Tanrı gözlerinden bütün yaşları silecek; ve daha fazla ölüm, keder, gözyaşı olmayacak, öncekilerin çektiği acıların hiçbiri olmayacak. | Open Subtitles | و سوف يجفف الرب الدموع من أعينهم و سوف لا يكون هناك موت و لا ندم و لا بكاء و لن يكون هناك المزيد من الآلام |
Bu güzellik fikri insanların gözlerinde özel bir ışık açarak daha iyi insanlara dönüşmelerini sağlayabilir. | TED | هذا هو الجَمال الذي يمكنُ أن يغير الناس إلى أناس أفضل، من خلال إيقاد نور خاص في أعينهم. |
29 ve 27 yaşlarındalar ve PKE'nin göz, deri ve atardamarlarındaki belirtilerine rağmen, mutlu ve sağlıklı olduklarını ifade ediyorlar. | TED | و في عمر ال 29 و 27 تم إعتبارهم سعداء و أصحاء برغم من آثار المرض في جلودهم ، أعينهم و شرايينهم |
Aslında Gözlerindeki varoluşsal üzüntüyü görebiliyorsunuz. | TED | يمكننا حقيقةً رؤيةُ التعاسةِ جيّداً في أعينهم. |
Onların gözünün içine bakarım ve "Babama bunları çektirmeyin | Open Subtitles | سوف أنظر إليهم فى أعينهم و أقول اوووه.. لا تجعلوا والدى يشعر بهذا |
Onların gözleriyle görmek... kulaklarıyla duymak... zamanı nasıl yaşadıklarını... ölümü nasıl keşfettiklerini... aşkı nasıl hissettiklerini... ve dünyayı nasıl algıladıklarını kavramak. | Open Subtitles | أن أرى من خلال أعينهم وأسمع من خلال آذانهم ولكي أفهم كيف يواجهون الزمن؟ |
Sanki içlerini görüyormuş gibi milletin gözüne dik dik bakar. | Open Subtitles | ينظر في أعينهم يحدق فيهم كأنه يرى ما في داخلهم |
Kaç kişi bir meteor yağmuru sırasında Dünya'ya düşüp gözünden alev çıkarır? | Open Subtitles | كم عدد من جاءوا للأرض مع سيل النيازك ويطلقوا النار من أعينهم |
O zaman temel soru: gözünü ödülden ayırmamak ve sadece bitiş çizgisine odaklanmak egzersiz deneyimlerini değiştirdi mi? | TED | السؤال الهام إذًا: هل إبقاء أعينهم على الجائزة والتركيز الشديد على خط النهاية، غيَّرا تجربتهم في التمرين؟ |