ويكيبيديا

    "أعينهم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gözlerini
        
    • gözleri
        
    • gözlerinin
        
    • gözlerine
        
    • gözlerinden
        
    • gözlerinde
        
    • göz
        
    • Gözlerindeki
        
    • gözünün
        
    • gözleriyle
        
    • gözüne
        
    • gözünden
        
    • gözünü
        
    • önünde
        
    New York'taki herkese gözlerini kapayıp, yüze kadar saymalarını söyleyeceksin, değil mi? Open Subtitles ستجعل كل رجل ومرأة وطفل في مدينة نيويورك يغمضون أعينهم ويعدون للمئة
    İlk başlarda, farklı gök cisimlerini ayırt edebilmek için çıplak gözlerini kullanmak zorundaydılar. Open Subtitles في البدايات الاولي كان عليهم إستخدام أعينهم المجردة لتوضيح الفرق بين الاجسام النجمية
    Ve binlerce ateş kırmızısı gözleri olan fareler gördüm. Open Subtitles و من ثم رأيت الآف الفئران الذين تشع أعينهم بلون أحمر مثل هذا إلا أنها كانت أصغر
    İşkence görmüş, gözleri çıkarılmış, dilleri, kulakları kesik. Open Subtitles عُذبوا , خُلعت أعينهم وألسنتهم , وأذانهم
    gözlerinin önünde canlı bir hayvanın ölüşünü ve sonra kalan cansız parçalarını yemeyi turistler eğlenceli buluyor. Open Subtitles مشاهدة يموت الحيوانات الحية أمام أعينهم ومن ثم الاضطرار إلى أكل بقايا هامدة ردود مسلية تسبب من كل من السياح.
    Çünkü donup kalırlar gözlerine ışık çarptığında karım onu kamyonetin arkasına yükledi Open Subtitles لأنهم يتجمدون عندما يأتي الضوء في أعينهم لقد حملته الى خلف الشاحنة
    Bu okulda birçok şey görüyorum, diğerleri gözlerini kapattığında bile. Open Subtitles رأيتُ أمورًا كثيرة بهذه المدرسة حتى عندما يغلق الآخرون أعينهم.
    Artık felçli kim ise gerçektende sadece gözlerini kullanaraktan çizme veya iletişim kurmabilme imkanı var. TED اي شخص مشلول اليوم لديه حق الوصول الى العالم لرسم الواقع أو الاتصال به عبر أعينهم فقط
    Bunlara neden gözlerini diktiler biliyor musunuz? TED تعرفون لماذا أعينهم مركزة على مواردكم ؟
    Oradan çıkarlarken, gözleri tekrar bağlanacak. Open Subtitles وعند خروجهم, سوف يتم تغطية أعينهم مرة أخرى.
    gözleri kapalıdır ama aslında uyumuyorlar. Anladın mı? Open Subtitles يبقون أعينهم مُغمضة، لكنّهم في الحقيقة ليسوا نائمين، هل تعي ذلك؟
    Odanın içinde sarhoşlar gibi yalpalıyorlardı , gözleri buğuluydu. Open Subtitles أنهم يتعثرون بالغرفة كالسكارى و أعينهم أشبه بالزجاج
    Ama jüri bölmesine adım attıkları zaman, sanırım bunu açıkça gözlerinin içinde görürsün. Open Subtitles ولكن عندما يخطون إلى صندوق هيئة المحلفين... أعتقد أنك بالكاد تلمحين فى أعينهم
    Onları öldürürken gözlerinin içine bakacak yürek yok sende. Open Subtitles ليس لديك الجرأة لتنظر فى أعينهم و أنت تقتلهم
    Onları öldürürken gözlerinin içine bakacak yürek yok sende. Open Subtitles ليس لديك الجرأة لتنظر فى أعينهم و أنت تقتلهم
    Şimdi, onlarla karşılaştığımızda daima sakin kalıyoruz ve direkt gözlerine bakmıyoruz. Open Subtitles حين نراهم حافظي على هدوءك دوماً ولا تُحدقي مباشرةً صوب أعينهم.
    gözlerine bakmayin. Herhangi bir yerine bakin ama gözlerine bakmayin. Open Subtitles ولا تنظروا إلى أعينهم أنظروا لأي مكان آخر، إلّا الأعين
    Ve Tanrı gözlerinden bütün yaşları silecek; ve daha fazla ölüm, keder, gözyaşı olmayacak, öncekilerin çektiği acıların hiçbiri olmayacak. Open Subtitles و سوف يجفف الرب الدموع من أعينهم و سوف لا يكون هناك موت و لا ندم و لا بكاء و لن يكون هناك المزيد من الآلام
    Bu güzellik fikri insanların gözlerinde özel bir ışık açarak daha iyi insanlara dönüşmelerini sağlayabilir. TED هذا هو الجَمال الذي يمكنُ أن يغير الناس إلى أناس أفضل، من خلال إيقاد نور خاص في أعينهم.
    29 ve 27 yaşlarındalar ve PKE'nin göz, deri ve atardamarlarındaki belirtilerine rağmen, mutlu ve sağlıklı olduklarını ifade ediyorlar. TED و في عمر ال 29 و 27 تم إعتبارهم سعداء و أصحاء برغم من آثار المرض في جلودهم ، أعينهم و شرايينهم
    Aslında Gözlerindeki varoluşsal üzüntüyü görebiliyorsunuz. TED يمكننا حقيقةً رؤيةُ التعاسةِ جيّداً في أعينهم.
    Onların gözünün içine bakarım ve "Babama bunları çektirmeyin Open Subtitles سوف أنظر إليهم فى أعينهم و أقول اوووه.. لا تجعلوا والدى يشعر بهذا
    Onların gözleriyle görmek... kulaklarıyla duymak... zamanı nasıl yaşadıklarını... ölümü nasıl keşfettiklerini... aşkı nasıl hissettiklerini... ve dünyayı nasıl algıladıklarını kavramak. Open Subtitles أن أرى من خلال أعينهم وأسمع من خلال آذانهم ولكي أفهم كيف يواجهون الزمن؟
    Sanki içlerini görüyormuş gibi milletin gözüne dik dik bakar. Open Subtitles ينظر في أعينهم يحدق فيهم كأنه يرى ما في داخلهم
    Kaç kişi bir meteor yağmuru sırasında Dünya'ya düşüp gözünden alev çıkarır? Open Subtitles كم عدد من جاءوا للأرض مع سيل النيازك ويطلقوا النار من أعينهم
    O zaman temel soru: gözünü ödülden ayırmamak ve sadece bitiş çizgisine odaklanmak egzersiz deneyimlerini değiştirdi mi? TED السؤال الهام إذًا: هل إبقاء أعينهم على الجائزة والتركيز الشديد على خط النهاية، غيَّرا تجربتهم في التمرين؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد