Bu durum beni acayip sinirlendirdi, zira haftada sadece 3 milyon demekti. | Open Subtitles | و هذا أغضبني حقيقة لأنه كان أقل قليلاً من 3 مليون بالأسبوع |
Bu durum beni acayip sinirlendirdi, zira haftada sadece 3 milyon demekti. | Open Subtitles | و هذا أغضبني حقيقة لأنه كان أقل قليلاً من 3 مليون بالأسبوع |
Bu sizi cidden kızdırmış olmalı. Evet, kızdırdı aslında. | Open Subtitles | لابد ان الأمر أغضبك نعم في الواقع أغضبني |
Beni o kadar kızdırdı ki dışarı çıkmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | لقد أغضبني كثيرًا حتى اضطررت إلى الخروج من الغرفة |
Koç seni tekrar oyuna almayınca çok sinirlendim, hatanı telafi edebilirdin. | Open Subtitles | تعرف ما أغضبني هو أن المدرب لم يعيدك للعب مرة أخرى حتى تسترد كرامتك |
Tepemi attırmadıkça istediğini söyleyebilirsin. | Open Subtitles | من الآمن أن تقولي كلّ ما تريدينه، إلا إذا أغضبني. |
Hayır beni kızdıran, bulmacamı kendi adıyla yayınlamasıydı. | Open Subtitles | -كلا . ما الذي أغضبني فعلا هو عندما نشر الأحجية بإسمه. |
Olabilir ama aslında o beni kızdırıyordu! | Open Subtitles | ربما لكن الأكثر أنه أغضبني |
Jeppe'nin işten kaytarması beni çok sinirlendiriyor. Bence kaytarmıyor. | Open Subtitles | لقد انسحب "جيب" في منتصف اﻷمر ذلك أغضبني جداً |
- Seni hırsızlıkla suçladı. - Evet bu beni sinirlendirdi. | Open Subtitles | اتهمتك بالسرقة الأدبية حسناً ، هذا أغضبني |
Kafamdan bunları atmak istiyorum Bu adam beni gerçekten çok sinirlendirdi. | Open Subtitles | أنا أريد أن أخرج كل تلك الأمور من رأسي لكنّ ذلك الشخص أغضبني حقّاً |
Aslında kavga etmedik, beni sinirlendirdi. | Open Subtitles | ليس شجاراً حقيقياً, لكنه أغضبني |
Bu beni çok sinirlendirdi. | Open Subtitles | و هذا ما أغضبني |
Beni çok sinirlendirdi. | Open Subtitles | لقد أغضبني كثيراً |
Yani, beni çok kızdırdı, anladın mı, çünkü o adamı sevmiyorum ve şimdi de her gün o salak surata bakmak zorundayım. | Open Subtitles | وإنما فقط.. هذا أغضبني جداً، لأنني لا أحب الرجل، |
Seni öldürmeyecektim ama biri beni kızdırdı. | Open Subtitles | كنت سأعفو عنك لكنّ أحدهم أغضبني |
Oyunculuğumun berbat olduğunu söyledi. sinirlendim. | Open Subtitles | قال لي إن أدائي سيء و ذلك أغضبني |
Yok artık, cidden iyisin ya. Çok fazla sinirlendim. | Open Subtitles | أنت فعلاً جيد هذا أغضبني فعلاً |
Onu öylece dinlemek Tepemi attırdı. | Open Subtitles | أغضبني الإنصاتُ له |
Beni kızdıran ise vefasızlığı. | Open Subtitles | لكن عدم ولاه هو ما أغضبني |