Bana ve sevdiğim insanlara yaptıkların için seni asla affetmeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن أغفر لك للذي عملت لي. إلى الناس أحبّ. |
Eğer geri dönemezsem, Sobinski ile aranda geçen her şey için seni affediyorum. | Open Subtitles | ان لم أعد... فانني أغفر لكِ عن ما حدث بينكِ و بين سوبينسكي |
O kadın beni affedebilir ama ben kendimi asla affetmem. | Open Subtitles | ربما تلك الإمرأة الناضجة ستغفر لي لكني لن أغفر لنفسي |
Beni bağışla. Zaman geldiğinde harika olacağım. | Open Subtitles | أوه، أغفر لي سأكون جيداً، عندما يأتي الوقت |
...bize karşı günah işleyenleri affettiğimiz gibi, sen de bizi affet. | Open Subtitles | و أغفر لنا ذنوبنا كما نغفر نحن أيضا للمذنبين الينا |
Benim öldürmeyi düşündüğüm Orochimaru'yu öldürdüğü için Uchiha Sasuke'yi affedemem! | Open Subtitles | لا يمكنُني أن أغفر لمن قتل أوروتشيمارو والذي كنتُ أخطط لقتله أنا |
Size söylediklerim ve sizi dolandırıp paranızı aldığım için bağışlayın. | Open Subtitles | أغفر لي ما قلت و أيضا في الغش من أموالك. |
Anneme yaptıklarını affetmeyeceğim. Asla! | Open Subtitles | إننى لن أغفر له أبداً ما فعله بى و بأمى ، ابداً |
Mary'nin gerçek aşkının önüne çıktığım için kendimi asla affetmeyeceğim. | Open Subtitles | ما كنت أغفر لنفسى إذا وقفت فى طريق حب مارى الحقيقى. |
- Beni hiç affetmeyeceksin biliyorum. - Hayır, haklısın, affetmeyeceğim. | Open Subtitles | وأنت لم تغفري لي خطئي أنت على حق أنا لم أغفر لك |
Çünkü insanları günahlarının bedelini... ödeyemeyecekleri dönemde affediyorum. | Open Subtitles | لأننى أغفر للناس بعد فترة طويلة يجب أن يعاقبوا عن ذنوبهم |
Ve bu bağlılık gösterinize karşılık, bizlere karşı işlemiş olduğunuz tüm günahları affediyorum. | Open Subtitles | ونتيجة لما أظهرتموه من ولاء أنا أغفر لكم كل ما قمتم به من تجاوزات ضدنا |
Çoktan oldun bile, iş işten geçti. Ama olsun, seni affediyorum. | Open Subtitles | حسناً ، سيء للغاية ، لقد فعلتي بالفعل إنه أمرٌ منتهي ، حسناً ، لكني أغفر لكِ |
Beni bırakma lütfen. Seni asla affetmem! Affetmeni istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لم أطلب منك المغفرة أنا لن أغفر لنفسي |
Bu kadar uğraştan sonra bu orospu çocuğunu kesinlikle affetmem. | Open Subtitles | بعد كل العمل الذي قمنا به لن أغفر لذلك الوغد أبدا |
Samimiyetim için beni bağışla teğmen fakat ben seni bırakmak üzereydim. | Open Subtitles | أغفر لي خشونتي, أيها الملازم لكني أوشكت أن أفشلك |
Her zaman bana vurup"affet beni,Sasuke"deyip duruyorsun. | Open Subtitles | دائمًا تقول "أغفر لي، ساسكي" وتنقر جبهتي |
Seni asla affedemem. Ne şimdi, ne de sonra. | Open Subtitles | انا لا يمكن ابدا ان أغفر لك لا الآن ولا في أي وقت ابدا. |
bağışlayın ama, eminim Lex'in size söylemeyi ihmal ettiği bir çok şey vardır. | Open Subtitles | أغفر لي ، لكنني اعتقد ان هناك الكثير الذي ليكس لم يخبرك به |
Monsenyör, konuştuklarımızı Kardinal Devlet Sekreteri'ne anlattığınız için sizi bağışlıyorum. | Open Subtitles | يا مونسنيور، أغفر لك خيانة أسرارنا ببوحها لأمين سر الدولة |
Senin halkını affetmiyorum çünkü babamın canını aldılar ve onun babasının da hatta onun da babasının. | Open Subtitles | وأعاقب من لا يطيعوها لأني لا أغفر لقومك لقتلهم أبي |
Beni affedin ama kep ve cübbemi temizlikçide bıraktım. | Open Subtitles | أغفر لى جهلى لقد تركت ما درستة فى المغسلة |
Hasta ve akraba olan birini affedebilirim ama sizi asla! | Open Subtitles | ولكني يمكن أن أغفر أشياء كثيرة لمريض تربطني به صلاتُ قرابة |
Kendimi affettim, tamam mı? Sen de aynını yapmalısın. | Open Subtitles | يجب أن أغفر لنفسي وكذلك أنت |
Çekip gitmediği için bağışlamayacağım adam. | Open Subtitles | الذى لن أغفر له لأنه قد أراحنى |
Eğer geçen bunca zaman bana bir şey öğrettiyse, o da affetmek. | Open Subtitles | إذا كان الوقت قد علمني شيئًا, فإنه علمني كيف أن أغفر |
en azından benim için. O kontrbası affetmemi sağlayan tek şey de bu aslında. | Open Subtitles | فى الواقع ، إن الشئ الوحيد الذى يجعلنى أغفر لهذا الكمان تواجده فى طريقى |