Çoğunuz Cheerios'un mükemmeliyet ve kazanma hakkında olduğunu bilirsiniz güzel görünmek, popüler olmak. | Open Subtitles | أغلبكم يعرف التشجيع هو عبارة عن الكمال و الفوز تبدو مثيرا وتكون مشهورا |
RH: Çoğunuz onu tanıyor ya da gördü. | TED | ر.ه:حسنًا، أغلبكم يعرفه أو رأهه من قبل. |
Şimdi düşünebilirsiniz ki, bakın, buna Çoğunuz güldünüz. | TED | الآن، ربما تفكر، حسنًا، أغلبكم ضحك على ذلك. |
Çoğunlukla şimdi, çünkü bir Çoğunuzun bildiğini düşünüyorum, Amazon ormanları yanıyor. | TED | غالباً الآن، لأنّي أعتقد أن أغلبكم يعرف أن غابات الأمازون تحترق. |
Pek Çoğunuzun bildiği gibi ailem tekne evini yeni bitirdi. | Open Subtitles | حسناً، كما يعلم أغلبكم أبواى أنهوا البيت العائم الجديد. |
Birçoğunuz kanunlarla başımın derde girdiğini biliyorsunuz ve beraat ettiğimi. | Open Subtitles | أغلبكم يعلم بأنّ كان لدي تهمة قانونية مؤخراً، و أنّني برئت. |
Bakın, birçoğunuzun bildiği gibi son zamanlarda paraya kavuştum. | Open Subtitles | انصتوا , كما عرف أغلبكم , حصلت مؤخراً على بعض المال |
Şimdi, Çoğunuz bunun bir eşek şakası olduğunu anladınız, ve gerçektende çok, çok iyi. | TED | الآن، أغلبكم تمكن من ادراك أن الأمر كان مقلبا، وفي الحقيقة مقلب جيد جدا، جدا. |
Çoğunuz beni tanır, ama tanımayanlar için: | Open Subtitles | أغلبكم يعرفني، ولكن بحالة أن أحدكم لم يتعرفني: |
Bir Çoğunuz olmayacak diye düşünüyordunuz ama bunun için her sabah iki saat idman yapmakta ısrar etmiştim. | Open Subtitles | أغلبكم ظن أنها لن تحدث لكن أصريّت أن نقضي ساعتين كل صباح نتدرب على مجيئها |
İyi, muhtemelen Çoğunuz benim gerçek bir S.O.B olduğumu düşünüyorsunuz. Bunu biliyorum. | Open Subtitles | يظن أغلبكم على الأرجح أنني ابن عاهرة حقيقي |
Beyler, Çoğunuz vücutlarınızın... önemli değişikliklere uğradığı... bir yaştasınız. | Open Subtitles | الرجال ، أغلبكم في عمر ..حـيثُ تخضع أجسادكم ،تغيرات هامة |
Eminim Çoğunuz gerçekte ne olduğunu halen bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | أخمن أن أغلبكم لا يزالوا لا يعرفوا ما حدث فعليا |
Biliyorum, Çoğunuz satış günlerimin artık geride kaldığını düşünüyor. | Open Subtitles | حسناً أعلم أن أغلبكم يعتقد أنني قد انتهيت من أيام المبيعات و لأكون صادقاً معكم أنا أعتقد ذلك أيضاً |
Çoğunuzun bildiği gibi, IBM her zaman son yüz yılın en yenilikçi şirketlerinden biri olarak kabul edilmiştir. | TED | أغلبكم تعلمون أن شركة آي بي إم كانت دوماً تُعتبر للمئة عام الماضية من أكثر الشركات ابتكاراً. |
Çoğunuzun Y2K problemi için farklı şekillerde hazırlık yapmasına rağmen, şuna inaniyorum ki, buradasınız çünkü bir kısmınız benim yaptığımın aynısını yaptı, bu yüzyılın başından beri, annemin gidişinden, babamın uzak duruşundan ve efendinin gelmeyi reddetmesinden beri. | TED | ورغم أن أغلبكم استعد للألفية الجديدة بطريقة مختلفة تمامًا، فإنني واثق أنكم هنا لأن جزء منكم قد فعل نفس الشيء الذي فعلته منذ بداية هذا القرن الجديد، منذ أن رحلت أمي وبقي أبي بعيدًا ورفض ربي أن يأتي. |
Çoğunuzun bildiği üzere West Coast'taki en büyük sıralı radyo teleskoplarını ben elimde bulunduruyorum. | Open Subtitles | الآن، كما يعرف أغلبكم بالفعل، إنّ لديّ، أكبر مجموعة من التلسكوبات اللاسلكيّة على الساحل الغربي. |
Çoğunuzun bildiği gibi, hırslı şahsın biri Şirket'in lüks nakliyecilerine karşı bir dizi soygun düzenledi. | Open Subtitles | أعتقد أن أغلبكم لديه الطموح الكافي للقبض على الجماعة الذين قاموا بسلسلة من عمليات السطو في المناطق الراقية |
Biliyorum Birçoğunuz bu gece Pamela Lansbury'yi dinlemeyi bekliyordunuz ama ne yazık ki, üzücü haberlerim var. | Open Subtitles | أعلم أغلبكم كان متحمس باميلا لندسبري ستغني الليلة ولكن للأسف لدي أنباء سيئة |
birçoğunuzun bildiği üzere, bulaşıcı bir madde binanın içinde serbest bırakılmıştır, ve otel karantinaya alınmıştır. | Open Subtitles | كما يعرف أغلبكم بالفعل, تم إطلاق مادة معدية فى المبنى |
Bazılarınız biliyor, ama Çoğunuz bilmiyor. | Open Subtitles | أعلم أن بعضكم يعرف هذا بالفعل لكن أغلبكم لا يعرفونه. |