Doktoru çağırdık ama bu kadar kanı görünce düşüp bayıldı. | Open Subtitles | إستدعينا الطبيب لكن أغمي عليه لرؤية الكثيرمن الدم |
Yine bayıldı. Bayılınca hiç eğlenceli olmuyor! | Open Subtitles | أغمي عليه مرة أخرى لا أستمتع بهذا عندما يغمى عليهم |
Her şey güzeldi ve birden bire tükendi ve bayıldı. | Open Subtitles | ...كل شيء كان جيداً ثم هو فحسب فقد قواه و أغمي عليه |
Nefes alıyor Nabzı güçlü o galiba sadece Bayılmış. | Open Subtitles | إنه يتنفس، نبضه جيد أظن أنه أغمي عليه وحسب |
Hani bir kere Quicktime bu masada bayılmıştı ya? | Open Subtitles | تتذكر عندما كويك تايم هنا ...عندما أغمي عليه في هذا... |
Bir vuruş yapmış ve kendinden geçmiş banyo ile tuvalet arasında düşmüş. | Open Subtitles | تعاطى المخدّر ثم أغمي عليه وقع بين المرحاض وحوض الإستحمام |
Kaçınız dün gece bayıldı? | Open Subtitles | كم واحداً منكم أغمي عليه ليلة البارحة؟ |
Bir dakika öncesine kadar gayet iyiydi, sonra birden bayıldı. | Open Subtitles | لا أعلم. لِوهلة كان بخير، ثم أغمي عليه. |
Açıkcası, o bayıldı. | Open Subtitles | أخبريني بكل شيء يبدو بأنه قد أغمي عليه |
Yine bayıldı. | Open Subtitles | سئ، أغمي عليه مرة أخرى |
Hangimiz önce bayıldı? | Open Subtitles | من منا أغمي عليه أولاً ؟ |
Hiçbir şey. Ona dokunamadan bayıldı. | Open Subtitles | لا شيء أغمي عليه قبل أن ألمسه |
Birisi bayıldı. | Open Subtitles | شخص ما أغمي عليه |
Sanırım az önce bayıldı. | Open Subtitles | أظن بأنه قد أغمي عليه |
Sonra bayıldı. Hastaneye götürdüm. | Open Subtitles | ثم أغمي عليه فجأة |
Muhtemelen bayıldı. | Open Subtitles | على الأرجح أغمي عليه. |
bayıldı galiba. | Open Subtitles | أعتقد بأنه أغمي عليه. |
- Büyük ihtimalle bayıldı. | Open Subtitles | أغمي عليه على الأرجح |
Daha sonra Almanya'da bir restoranda yine karşılaşmışlar ve yine Bayılmış. | Open Subtitles | و لما شاهده مرة أخرى في مطعم في ألمانيا أغمي عليه أيضا |
Ama burada Django Reinhardt'la Avrupa'da yüz yüze geldiğinde iki kere Bayılmış birinden bahsettiğimizi unutmayın. | Open Subtitles | و لكن تذكروا أن هذا هو ذلك الرجل الذي أغمي عليه مرتين.. عندما قابل جانغو راينهارت شخصيا في أوروبا |
Okulda bayılmıştı, hastaneye kaldırılmıştı. | Open Subtitles | أغمي عليه بالمدرسة فأخذوه إلى المستشفى |
Bizimkilerden biri bayılmıştı. | Open Subtitles | أحد رفاقنا أغمي عليه |
Araçtan inince kendinden geçti. | Open Subtitles | هل يمكن أن تعطيني اليد؟ قالت أغمي عليه الخروج من السيارة. |