Sanırım onları nerde bulacağımı bilmiyorsun. | Open Subtitles | و أفترض بأنكِ لا تعرفين، أين يمكنني إيجادهم |
Benim içmemin sakıncası yoktur Sanırım. Yorucu bir gündü. | Open Subtitles | أفترض بأنكِ لا تمانعين إن أنا شربت فلقد كان يوماً طويلاً |
Sanırım bunun için de yönlendirmeme ihtiyacın yoktur. | Open Subtitles | أفترض بأنكِ لا تريدين توجيهي عن هذا الأمر |
Sanırım seninle kapıya kadar gelmemi istemiyorsundur. | Open Subtitles | حسناً، أفترض بأنكِ لا تريدين أن أرافقكِ لباب بيتك |
Sanırım bu konuda takıntılı olduğumu düşünüyorsun. | Open Subtitles | أفترض بأنكِ تعتقدين بأنني قد استسلمت |
Sanırım beni gülünç duruma düşürmeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | أفترض بأنكِ تتحدثين بروحٍ من السخرية |
- Vay canına. - Sanırım satışa sunmak isteyeceksindir. | Open Subtitles | أفترض بأنكِ تريدي وضعه في السوق |
Sanırım sen de çekini istiyorsun? | Open Subtitles | أفترض بأنكِ تريدين شيككِ أيضًا؟ |
Sanırım bizi gördüğünüze şaşırdınız. | Open Subtitles | أفترض بأنكِ متفاجئة لرؤيتنا |
Sanırım Ben'e sen söyledin. | Open Subtitles | (أفترض بأنكِ أنتِ مـن أخبرتي (بيـن |