İnancım yalanla gerçeği ayırt etmeme yardımcı olabilir, ama inançsız,.. | Open Subtitles | إيماني سيساعدني في أن أفرق ،بين الحقيقة والأكاذيب لكن بدون الأيمان |
Buradan pomona'ya kadar bütün güzel kızlarla yattığını biliyorum, ama ben kendimi dikkatlice ayırt ediyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أنه أقام علاقة مع كل فتاة جميلة من هنا إلى المدينة الأخرى . لكنني يجب أن أفرق نفسي بحذر |
Sana baktığımda geçmişini geleceğinden ayırt edemiyorum ve ikisinden de çok fazla var. | Open Subtitles | وحين أنظر إليك، لا أستطيع أن أفرق بين ماضيك ومستقبلك ولديك الكثير من الإثنين |
Saçımı sol tarafa ayırıyorum, ve ben bir Masonum. | Open Subtitles | أفرق شعري ناحية اليسار فتعتبرينني من فرسان الهيكل؟ |
Konuşmaları ayırıyorum, mühürlüyorum Aynı zamanda da dağıtıyorum. | Open Subtitles | أفرق الخطابات وأختمها وأوزعها أيضا |
Doğruyu yanlıştan ayırmak için yasaya ihtiyacım yok. | Open Subtitles | لا أحتاج الى قانون لكى أفرق بين الخطأ , يا سيدتى |
Bunları birbirinden ayırmak da bana düşüyor. | Open Subtitles | و راجع لي ان أفرق بين هذا و ذاك |
Dedi ki, babana güvenmem sorumsuzluk olurmuş ve ikinizi ayırmaya çalışmalıymışım. | Open Subtitles | قالت بأنه كان عملاً غير مسؤلاً مني أن أثق به أن يكون معكِ و يجب أن أحاول أن أفرق بينكما |
Ben gerçek ve hayal arasındaki farkı ayırt etmeyi öğrendim. | Open Subtitles | لقد تعلمت كيف أفرق بين الحقيقة والهلوسة |
Sizi hiç ayırt etmedim. | Open Subtitles | لم أستطع ان أفرق بينكما قط. |
Bunu yaparak onları ayırt ederdim. | Open Subtitles | ذلك ماكنت أفرق به |
Kaburgaları ayırıyorum. | Open Subtitles | أفرق الضلوع. |
Yok, affedersin. Kız kardeşin. Gerçi bugünlerde ikisini birbirinden ayırmak zor. | Open Subtitles | -أمك آسف أختك تعلم أنني لا أفرق بينهما |
Kendi sevgimi yaşatıp, diğer çiftleri ayırmaya uğraşıyorum. | Open Subtitles | أن أبقي على من أحب وأن أفرق بين الآخرين |