Hermes, Afrodit, Gaia, Selena, Areus, Zeus ve Kronos. | Open Subtitles | هيرميس ، أفرودايت جايا ، سيلين أيرز ، زيوس و كرونس |
Kızların bu dönemde bir idolleri yok. Bu grubun amacı öz-güçlendirme. Afrodit. | Open Subtitles | لا تملك الفتيات أمثلة يقتضين بها في هذه الأيام وإنما لديهم قوة الارادة كما هي أفرودايت وكليوبترا |
Sanırım Afrodit'e demek istediniz. Ben bir fark görmüyorum. | Open Subtitles | إنك تغريني، سيـادتك " بالتأكيد تقصد، إلى " أفرودايت |
Aphrodite deyin, Venüs deyin çok istiyorsanız yosma deyin ne hakkında olduğunu anladığımız ve desteklediğimiz sürece ne isterseniz onu deyin, ismin önemi yok. | TED | سموه أفرودايت أو فينوس أو بمبو أو أي اسم آخر تريدونه الاسم لا يهم مادام أنه يحمل المعني، ونحن ندعمه |
Sen Yunan tanrılarının bahsediyoruz, Zeus, Athena, Aphrodite? | Open Subtitles | أنت تتحدث عن آلهة اليونان زيوس ، أثينا ، أفرودايت ؟ |
"Diana'ı yolda kaybetmiş olabilirsin ama... bak "hendekte bir Afrodit var" | Open Subtitles | لربما فقدت (دايانا) على الطريق السريع لكن ، إنظر ، هناك (أفرودايت) فى خندق" |
Hermes oldu Merkür, Afrodit oldu Venüs, Gaya oldu Zemi (dünya), Selena oldu Luna (ay)... | Open Subtitles | الآن ، دعنا نري هيرميس) أصبح عطارد) أفرودايت) أصبح الزهرة) |
Artemis'e, Afrodit'e dua ediyorsun? | Open Subtitles | لذا فانتي تصلين الي (آرتيميس، أفرودايت) ؟ |
Son oyunun adı, Afrodit'in Yükselişi. | Open Subtitles | المرحلة الأخيرة ندعوها ( بزوغ أفرودايت=آلهة الجمال)) |
Maalesef Afrodit'in dualarına yanıt vereceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | أخشى إنّ (أفرودايت) قد لا تستجيب لصلواتكَ على الإطلاق |
Ben Zeus'tum ve onlar da iki tane Afrodit'ti. | Open Subtitles | (لقد كنت (زيوس) و هما كانوا اثنان ( أفرودايت |
Ama Afrodit'in memeleri sarkmaya başlayıp fotoğrafları para kaybedince ne olur biliyor musun? | Open Subtitles | (لكن هل تعلم ما يحدث لـ (أفرودايت عندما يبدأ نهداها بالترهل و أفلامها تبدأ بخسارة المال؟ |
Afrodit'imiz Willow'a bir başka kurban daha. Beni şımartıyorsunuz, lord hazretleri. | Open Subtitles | تضحية أخرى (لـ (أفرودايت)، (ويلو |
Paris Aphrodite'in onu koruduğuna inanıyor. | Open Subtitles | باريس يعتقد أن أفرودايت تحميه. |
Altın elmayı Aphrodite'e vererek, Troya'yla savaşın kıvılcımını çakıyor. | Open Subtitles | لقد اعطى التفاحة الذهبية إلى (أفرودايت) وبذلك أشعل نيران الحرب مع (تروي) |
Aphrodite'in kendisi. | Open Subtitles | أفرودايت بنفسها. |