| Neden kendimiz için yazdığımız sözler... başkaları için yazdıklarımızdan çok daha iyi oluyor hep? | Open Subtitles | لما يجب أن يكون ما نكتبه لأنفسنا أفضل بكثير مما نكتبه للاخرين ؟ |
| ve nasıl kullanacağını senden çok daha iyi bildiği de kesin. | Open Subtitles | يعرف كيف يعالج الأمور أفضل بكثير مما تفعلين |
| Aman Tanrım! Umduğumdan çok daha iyi karşıladın bunu. | Open Subtitles | إلهي , أنت تتقبل هذا أفضل بكثير مما توقعت |
| Babamın yaptıklarından çok daha güzel. | Open Subtitles | أفضل بكثير مما صنعه أبي في حياته |
| Sanırım oyunculukta düşündüğümden daha iyisin. | Open Subtitles | أعتقد مهاراتك في التصرف أفضل بكثير مما كنت اعتقد. |
| Seninkinden kat kat iyi oldu geri zekalı herif! | Open Subtitles | إنه فقط أفضل بكثير مما فعلته أيها الأحمق الكبير |
| Antarktika, Kripton'un kristal teknolojisini kaktüslerden daha iyi kamufle ediyor. | Open Subtitles | تموه تقنية الكريستال الكريبتوني للقطب المتجمد الجنوبي أفضل بكثير مما الصبار |
| Taze et. Elimizde olandan çok daha iyi. | Open Subtitles | اللحم الطازج، أفضل بكثير مما تعودنا عليه |
| Öncekinden çok daha iyi hissettiğimi söylemek zorundayım. | Open Subtitles | أفضل بكثير مما كنت عليه سابقا دعوني أخبركم |
| Gerçek şu evlat sen benden çok daha iyi bir adamsın. | Open Subtitles | الحقيقة هي، يا بُني، أنت أفضل بكثير مما كنت أنا عليه أبدا. |
| Beklediğimden çok daha iyi başa çıkıyorsun bununla. | Open Subtitles | أنتِ تتعاملين مع هذا الأمر أفضل بكثير مما كنتُ أتوقع |
| - çok daha iyi görünüyor. | Open Subtitles | حسناً، إنها تبدو بوضع أفضل بكثير مما سبق. |
| Küçük çocukları öldüren o satanistleri yakaladıklarından beri çok daha iyi. | Open Subtitles | إنه أفضل بكثير مما كان عليه بعد أن أمسكوا بعبدة شياطينهم الذين قتلوا فتيتهم الصغار |
| Hayatım eskisinden çok daha iyi ve ufak tefek pürüzler için kimseyi suçlamıyorum. | Open Subtitles | حياتي الأن أفضل بكثير مما كانت عليه أنا لا ألوم أي أحد لمجرد بضع أصوات حشرجة |
| Düşündüğümden çok daha iyi şeyler yaptın. | Open Subtitles | يجب أن أعترف أنك قدمت أفضل بكثير مما توقعته |
| Düşündüğümden daha güzel saçları varmış. Affedersin Samir. | Open Subtitles | كَان شعرها أفضل بكثير مما ظننت (المعذره يا ( سمير |
| Düşündüğümden daha güzel biriymiş. | Open Subtitles | انها أفضل بكثير مما كنت اعتقد |
| Seni mayısta gördüğüme kıyasla çok daha iyisin. | Open Subtitles | أفضل بكثير مما كنت عليه عندما رأيتك شهر ماي |
| Bu, müthiş bir akrobasi örneği bizim bir helikopter ile yapabileceğimizden kat kat iyi ve bunu sadece dişisini etkilemek için yapıyor ona bölgesini ne kadar iyi koruduğunu gösterebilmek için. | Open Subtitles | إنه عمل أكروباتي مذهل, أفضل بكثير مما يمكننا القيام به عن طريق (الحوامة)... ويقوم بكل ذلك لكي يؤثر في الأنثى, |
| Antarktika, Kripton'un kristal teknolojisini kaktüslerden daha iyi kamufle ediyor. | Open Subtitles | تموه تقنية الكريستال الكريبتوني للقطب المتجمد الجنوبي أفضل بكثير مما الصبار |