| O şeylerden kurtulmamız gerekir. Yapacağımızı en iyi şey buydu. | Open Subtitles | علينا أن نتخلق من أغراضه هذا أفضل شيئ بإمكاننا فعله |
| Şu anda yapabileceğin en iyi şey bu. Ciddiyim. | Open Subtitles | أجل,هذا أفضل شيئ يمكنك أن تفعلية الآن أنا أعني ذلك |
| Tamam, dinle. Bunun olduğunu unutmak senin için en iyi şey olacaktır! | Open Subtitles | اسمع، أفضل شيئ لك لتفعله هو فقط أن تنسى ما حدث. |
| Bu şimdiye kadar Darnell'in saçında bulduğum en iyi şeydi. | Open Subtitles | كان ذلك أفضل شيئ وجدته في شعر دارنيل على الاطلاق |
| Ama inanın bana bu başınıza gelen en güzel şey olacak. | Open Subtitles | ولكن دعوني أقول لكم أنَّ هذا سيكون أفضل شيئ يحدث لكم على الإطلاق |
| Yapabileceğim en iyi şey onu öldürtmemek için mesafemi korumak. | Open Subtitles | أفضل شيئ بالنسبة لي هو المحافظة على أسراري قبل أن أقتله. |
| Bazen yapılacak en iyi şey, kalbinden geçeni söylemektir. | Open Subtitles | أحياناً أفضل شيئ تفعله هو أن تتبع ما في قلبك بالضبط |
| Bu yüzden seninle bozuşmak zorunda kaldım, şimdiye kadar başıma gelen en iyi şey olduğundan oldukça emin olmama rağmen. | Open Subtitles | لهذا أضطررت للأنفصال عنك, حتى وأنا متأكدة تماما أنك أفضل شيئ حدث لي في حياتي. |
| Yeni işe başlayacak kişiyi değerlendirmek için uzun sert bir bakışın, en iyi şey olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | لكنّي أجد أنّ أفضل شيئ تفعله مع موظفٍ جديد هو فهمه عبر التحديق به |
| Sana güvenen insanlar için yapabileceğin en iyi şey ne biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلمين ما أفضل شيئ يمكن أن تفعليه لأولئك الذين يعتمدون عليك؟ |
| ...yapılacak en iyi şey doğru yöntemleri izlemek. | Open Subtitles | أفضل شيئ يمكننا فعله هو المرور بالطرق المناسبة |
| Yapacağınızı en iyi şey bu değildi. | Open Subtitles | هذا ليس أفضل شيئ يمكنكم فعله أفضل شيئ يمكنكم فعله هو أن لاتفعلوا شيئًا |
| Şu anda hayatım adına yapabileceğim en iyi şey bu. | Open Subtitles | هذا أفضل شيئ أقوم به في حياتي الآن |
| Herhangi bir durumda, yapabileceğin en iyi şey doğru olandır. | Open Subtitles | بأي حال بأي حال أفضل شيئ تستطيع فعله... هو الشيئ الصحيح... |
| Ama onun için yapabileceğiniz en iyi şey... kendisi için yapabileceği en iyi şey... benimle konuşmak. | Open Subtitles | ...لكن أفضل شيئ تفعلينه من أجله ...أفضل معروف يُسديه لنفسه هو أن يتحدّث إليّ |
| İyiyim. The Bourbon'dan ayrılmak başıma gelen en iyi şeydi. | Open Subtitles | انا في أحسن حال استقالتي من "بيربن " كانت أفضل شيئ حدث لي |
| Max'la yatman, başımıza gelebilecek en iyi şeydi. | Open Subtitles | أعتقد أن مضاجعتك لـ(ماكس) كان أفضل شيئ يمكن أن يحصل لنا |
| - Yaptığı en iyi şeydi sanırım. | Open Subtitles | ربما أفضل شيئ إستطاع القام به |
| Bu ruh emici yerden çıkmak senin başına gelebilecek en güzel şey. | Open Subtitles | الخروج من هذه الحفره الماصه للأرواح هو أفضل شيئ حدث لكِ |
| Başına gelen en güzel şey bu. | Open Subtitles | هذا أفضل شيئ حدث لك في كل حياتك |
| 14 Şubat ile ilgili en güzel şey ne biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلم ما أفضل شيئ بيوم 14 فبراير؟ |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 