"أفضل منهم" - ترجمة من عربي إلى تركي

• onlardan daha iyi
• Onlardan iyi
• onlardan üstün
• onlardan daha iyiyiz
• onlardan iyiyiz
• onlardan çok daha iyi

Ne zaman onlardan daha iyi olduğunu düşünüyorsan birinin kıskanması daha zordur.
إنهُ يصعبُ بكثير أن تغارَ من شخصٍ عندما تظن .بأنكَ أفضل منهم

Metreslerine katlanabilirim. onlardan daha iyi olduğumu biliyordum.
يمكنني التعامل مع العاهرات أعرف أنني أفضل منهم

Dale ve diğerlerinin seninle uğraşmalarının nedeni onlardan daha iyi olabileceğinden korkmaları.
ولكن السبب الوحيد لماذا دالى و بعض الرجال الأخرين يكرهوكى ذلك لانهم خائفين لربما تصبحى أفضل منهم.

- Sence durumumuz Onlardan iyi mi?
هل تعتقد أننا أفضل منهم ؟

İngilizce konuşmuyorlar diye kendinizi onlardan üstün görmeyin.
لذلك لا تعتقدوا بانكم أفضل منهم لأنهم لا يمكنهم التحدث باللغة الإنجليزية

"Biz bunu yapacağız; çünkü onlardan daha iyiyiz." diye düşünüyorduk.
وكان إحساسي "جيّد نحن سوف نقوم بها نحن أفضل منهم

Tamam, millet, onlardan daha iyi durumdasınız.
حسناً, يا شباب. أنتم فى شكل أفضل منهم إدفعوا

Kendilerinin haklı olduğunu, benim onlardan daha iyi olmadığımı, anlayacaklardır ve bu, kesinlikle anlamalarını istemeyeceğim bir şey.
سيتفهمون انهم كانوا محقين انني لست أفضل منهم وهذا بالظبط ما افعلة لا اريدهم أن يتفهموا

Eğer erkeklere onların sevdiği bir şeyde onlardan daha iyi olduğunuzu gösterirseniz buna bayılırlar.
ذلك يعجب الرجال بأن تظهري لهم بأنكِ أفضل منهم في مجال مـا يحبونه

O zaman bu oyunun kurallarını o kadar iyi öğren ki onlardan daha iyi oynayabilesin.
بعد ذلك أتقني قواعد اللعبة حتّى تستطيعي لعبها أفضل منهم

Ama benliğimizi meçhul bir rejime teslim edersek nasıl onlardan daha iyi oluruz?
و لكن إذا تخلينا عن فرديتنا لنشكل نظاماً لا وجه له فكيف سنكون أفضل منهم ؟

onlardan daha iyi olduğumuzu kanıtlayarak, eşitlik adına büyük bir tokat vurmuş olduk.
نحن علمنهم درساً عن المساواة هو بإثبات بأننا أفضل منهم

Ne yani, mahkeme salonundaki kimse, hukuku onlardan daha iyi bilen... bir siyahiye karşı önyargılı yaklaşmayacağı için mi beni seçiyorsun?
إذاً فأنا رجلك, لأنه لا يوجد أي أحد في تلك تلك المحكمة يمكن أن يتحيز.. ضد رجل أسود يعرف القانون أفضل منهم, أليس كذلك؟

Çünkü onlardan daha iyi olmak için, ince eleyip sık dokuyorum.
لأنني أعلم أنني مغطي كل زاوية لتكون أفضل منهم

Konu daha iyi olmak değil, onlardan daha iyi olmak.
إن الأمر ليس متعلّق بكوني أكون أفضل إنه متعلّق بكوني أكون أفضل منهم

Onlardan iyi olduğumu hissediyorum.
أشعر وكأنني أفضل منهم

Gerçekten iyi bir noktaya değindin. Kendi kuyumuzu kazıp Slade gibi davranmak bizi Onlardan iyi yapmaz.
جدياً، مع ذلك، كنت محقاً تطرفنا كـ(سليد) لا يجعلنا أفضل منهم

Onlardan iyi olduğum için benden nefret ediyorlar.
يكرهونني لأنني أفضل منهم

Etmiyorsun. Kendini onlardan üstün görüyorsun. Hepsi bu değil mi?
تشعر بأنك أفضل منهم أليس كذلك ؟

Biz yaşamayı hak ediyoruz. Biz onlardan daha iyiyiz.
-إنّا نستحقّ الحياة، إنّا أفضل منهم .

En azından bir konuda onlardan iyiyiz.
نحن أفضل منهم في شيء واحد

Her zaman onlardan çok daha iyi olabileceğimizi biliyordum.
دائماَ توقعت أن نكون أفضل منهم