Bakıcılık gibi bir iş düşünüyordum ama bu da yeterli bence. | Open Subtitles | حسناً، كُنتُ أفكرُ في وظيفة المربية ولكن ينبغي لذلك أن ينفع |
First fridays etkinliği için crossroads'a uğramayı düşünüyordum. | Open Subtitles | كنتُ أفكرُ في الذهاب الى تقاطع الطريق يوم الجمعة |
Tüm bunlar önceden nasıldı diye düşünüyordum da... | Open Subtitles | لقد كنتُ أفكرُ في, كيف كانت الأمورُ هنا قبل أن آتي |
Jatin, bu akşam Delhi'ye gitmeyi düşünüyorum. | Open Subtitles | جاتين, أفكرُ بالذهاب إلى دلهي هذا المساء |
Artık eve gitme zamanının geldiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | كلا، أنا أفكرُ بأنه قد حان الآوان للعودة للمنزل. |
Çünkü bazen... bana öyle bir bakıyor ki... hayallerimin erkeğinin... çocuğumun babasının... bir gün... beni öldüreceğini düşünüyorum. | Open Subtitles | لأن بعضُ الأحيان، الطريقةُ التي ينظرُ إليّ بها.. أفكرُ أنه.. |
Sadece ben bu ofisteyken işlerin daha basit olduğunu düşünüyordum. | Open Subtitles | كنتُ أفكرُ فحسب بأن الأمور كان أبسط بكثير عندما كنتُ هنا. |
Sadece... duş alsam mı diye düşünüyordum. | Open Subtitles | لقد كنتُ أفكرُ حيالَ إرادتي للإغتسالِ أم لا |
Seni seviyorum ve bunca zamandır seni düşünüyordum. | Open Subtitles | أنني أحبُك، وأنني طوال هذا الوقت أفكرُ بكِ |
Kendi kendime düşünüyordum, bunlar burada öylece yatıyor. | Open Subtitles | فقد كنتُ أفكرُ بيني وبينَ نفسي لديَّ كلَّ هذا بلا نفعٍ يعود |
Daha çok yemek gibi bir şeyler düşünüyordum ama aklının oralara gitmesi ilgimi çekmedi değil. | Open Subtitles | لقد كنتُ أفكرُ فقط حيالَ طعامِ عشاءٍ فحسب ولكنّ بما أنَّكِـ قد إنتقلتِ مباشرةً لهذا, فذلكَ مثير |
Ve düşünüyordum da... siz ikiniz çıkmalısınız. | Open Subtitles | و كنتُ أفكرُ... . ينبغي عليكم أنتما الإثنان الخروج. |
Televizyon izleyip sandviçimi yemeyi düşünüyordum. | Open Subtitles | أشاهد التلفاز، أفكرُ في شراء الهوجي |
Yemin ederim ben de aynı şeyi düşünüyordum. | Open Subtitles | أقسمُ أنني أفكرُ في نفس الشيء. |
Baban eve saat 6:00'da geliyor, ben de düşünüyordum ki... | Open Subtitles | والدكِ يصل إلى المنزل الساعة 6: 00، لذا كنتُ أفكرُ بأنّنا يمكن أَن... |
Bazen kafama esiyor ve kuaför açmayı düşünüyorum. | Open Subtitles | أحيانا، أفكرُ بأن أقوم بهدمهِ بالكامل، و أفتتحَ صالونَ حلاقة. |
Los Angeles'ta yaşarken katıldığım oyuncu seçmelerini, reddedilmeleri, akşam yemeklerini, içkileri falan düşünüyorum da... | Open Subtitles | عندما أفكرُ بجميع التجارب والرفض والمرات التي قمت بها بالعشاء والشراب عندما كنتُ في لوس أنجلوس |
Bu sos için tavuk suyunu temel almayı düşünüyorum. | Open Subtitles | أفكرُ بأن أضع تلك الصلصة بداخل مرقةُ الدجاج، |
O zaman Fred'i bir daha gördüğünde ona de ki, her gün kalktığımda ilk onu düşünüyorum. | Open Subtitles | ،إن رأيته، أخبره أنني أفكرُ به كل يوم وأولُ شيء |
- Çocukları düşünüyorum burada, Brian. Luke Herrmann yedekte beklemek zorunda. | Open Subtitles | أنا أفكرُ حيال الأطفالَ هنا فحسب يا براين يجبُ أن لا يشتركـَ لوكـ هيرمان |
Bunu ona söyleyeceğim her zaman iki defa düşünüyorum, çünkü bunu demek istiyorum, bilhassa da bir kadın olarak biliyorum ki sokaktaki her yabancının niyeti iyi değil. | TED | أفكرُ مرتين في كل مرة أقول لها هذا، لانني أعنيه، لكن كإمرأة، على وجه الخصوص، أعرفُ أن ليس لدى كل غريب في الشارع أفضل النوايا. |