Şüphesiz ki iyi bir askersiniz ve benim için de iyi bir yardımcıydınız, efendim, fakat kolay yoldan zenginliklerin peşinde iflas bayrağınızı çektiniz. | Open Subtitles | لا شك إنك جندي لطيف وكنت سكرتير جيد لي، يا سيدي لكنك أفلست نفسك في السعي لتحقيق الثروة السريعة و شوهت سمعتك كثيرا |
Memphis, Tennessee'den bir küçük kadın o****u çocuklarını iflas ettirdi? | Open Subtitles | إمرأة وحيدة فقيرة من ممفيس,بتينيسي أفلست أولاد الملاعين |
Gezi için para ödedim, seyahat ajansı iflas etti, param gitti. | Open Subtitles | لقد دفعت قيمة رحلة ، ثم وكالة السفر أفلست ، لقد ضاع المال |
İnekler bozuk süt vermeye başlayınca çiftlik battı. | Open Subtitles | المزرعة أفلست بعدما أصبح حليب الأبقار حامضاً |
Diğer internet şirketleri gibi onlar da battı. | Open Subtitles | لقد أفلست الشركة مثل باقي شركات الإنترنت |
Seni böyle ortada bırakmak beni bitiriyor, ama battım, mahvoldum. | Open Subtitles | ويحزنني أن أحنث بوعدي معك ولكني أفلست |
Aşramına gittim ve beş parasız, hiçbir şey öğrenemeden döndüm. | Open Subtitles | ذهبت لمعتزله و كانت النهاية أن أفلست و لم أحصل على إجابات |
Karakterin iflas etti, toplum işinde aşağılandı. | Open Subtitles | شخصيتك أفلست, عانت من العديد من الاذلال العلني |
Evimin yakınında bir arazi var, müteahhidin biri ev yapmak için temel kazdı ve sonra da iflas etti. | Open Subtitles | وهناك الكثير قريبة بيتي ومطور حفر سرداب لبعض الشقق ثم أنها أفلست. |
Yardım kredileri işe yaramayıp hükümetler iflas etmeden önce. | Open Subtitles | قبل فشل عمليات الإنقاذ ومعظم الحكومات أفلست |
İnşaat şirketi iflas etmiş bu nedenle inşaat alanı birkaç aylığına kapatılmış. | Open Subtitles | شركة البناء أفلست و المنطقة بأكملها سيجّت لعدة أشهر |
Şirket iflas edince de paraları ceplerinde kaldı. | Open Subtitles | و عندما أفلست المؤسسة تمكنوا من الحفاظ على كل أموالهم |
Bence iş yüzünden çok stresliydi. Çalıştığı fabrika 10 milyonluk borç yüzünden iflas etti. | Open Subtitles | سمعتُ أن شركته أفلست وعليه ديون تبلغ 10 مليون باهت |
Bana sorarsan, Enrod* iflas etmişti ama piyasadan çekilmiş değildi. | Open Subtitles | أسمع , لو أخبرتني بأن شركة أنرون أفلست ولكن لم تقفل |
CC 60'larda iflas etmiş ama faaliyetteyken sığınak inşa ediyorlarmış. | Open Subtitles | شركة الأسمنت أفلست في عام 1960، وبعدذاك عملوا ببناء مآوي الحماية من القنابل. |
ne oldu söyle bana doğrudan çalıştığımız şirket battı,beraberinde bize olan borcuyla birlikte | Open Subtitles | قل لي ما حصل الشركة التي نتعامل معها بشكل رئيسي أفلست ، ومعها كل ما تدين به لنا من مال |
Param battı ve suyum bile yok | Open Subtitles | أنا أفلست ، لا مشكلة من خلال النار والماء |
Şirket battı ve yaptıkları tek prototip bütün pinball dünyasındaki en gıpta edilen makine oldu. | Open Subtitles | أفلست الشركة، والنموذج الواحد الذي صنعته أكثر آلة مرغوب بها في عالم لعبة الفلبر |
Ben battım. Sunset uçup gitti. Daha kötüsü. | Open Subtitles | لقد أفلست وانتهت "سانسيت" والأسوأ |
Yüreğim parçalanıyor, ama müzeyi satmak zorundayım. Beş parasız kaldık. | Open Subtitles | هذا يكسر قلبي, لكن علي بيع المتحف لقد أفلست |
Bu çiftçilere ne diyeyim, "Ben iflas ettim, siz buyurun" mu? | Open Subtitles | أتركهم يحتلون أرضى ثم أقول لهم "لقد أفلست لكنني أرحب بكم " |
Hayatımda bir çok kez meteliksiz kaldım, am hiçbir zaman fakir olmadım. | Open Subtitles | (لعلمك يا (كارلوس أفلست مرات كثيرة في حياتي |