Evet, Anlıyorum dostum. Onu hepimiz özlüyoruz. Ama belki neler olduğunu anlamak sana biraz bilemiyorum, biraz rahatlamış hissettirebilirdi. | Open Subtitles | أجل ، أفهم هذا يا رجل ، كلنا نفتقدها لكن ربما فهم ما حدث يعطيك ، نهاية نوعاً ما |
Anlıyorum. Kafana takma. | Open Subtitles | حسناً، أنني أفهم هذا أنظري، لا تفكري في الأمر |
Anlıyorum. Kafana takma. | Open Subtitles | حسناً، أنني أفهم هذا أنظري، لا تفكري في الأمر |
Bakalım doğru anlamış mıyım. | Open Subtitles | حسنا , دعني أعرف إذا كنت أفهم هذا الشيء جيدا |
Doğru mu Anladım Profesör, bunu yapmamız için bize izin mi veriyorsunuz? | Open Subtitles | دعيني أفهم هذا بطريقة مباشرة يابروفيسور، لقد سمحتي لنا فعلاً بفعل هذا. |
Gördün mü, bunu Anlamıyorum. Sen neden AT'ye okuyorsun ki? | Open Subtitles | أترين, أنا لا أفهم هذا لِما جئتِ إلى هنا إذاً؟ |
-Evet, Anlıyorum. Sizinle ilgili bir haber hazırlıyorum. | Open Subtitles | يمكنني أن أفهم هذا نحن نحضر لقصة صغيرة عنك ولدينا |
Anlıyorum sayın yargıç. Ama kurbanı jüriye tanıtmak istiyorum. | Open Subtitles | أنا أفهم هذا , سيدى مرة ثانية أنا أود أن أضع وجهآ للضحية |
Evet Sayın Başkan sizi Anlıyorum ama söylemek istediğim şey çok basit efendim. | Open Subtitles | نعم يا سيدى الرئيس أفهم هذا بأكمله ولكن وجهه نظرى بسيطه للغايه |
Anlıyorum. Benim de oda arkadaşım kötü. Ama bununla başa çıkmalıyız. | Open Subtitles | أعنى ، أنا أفهم هذا ، لدى أيضا شريكة غرفة سيئة ، لكن يجب أن تتأقلمى مع هذا |
Sizi Anlıyorum, ama artık bu filmi çekmiyoruz. | Open Subtitles | أجل أنا أفهم هذا و لكن يا أصحاب نحن لم نعد محقق نجاحاً |
Anlıyorum ama bu bir görev. | Open Subtitles | نعم , أفهم هذا داني لكني اشعر انني اريد تأدية واجبي |
Anlıyorum ama bu bir görev. | Open Subtitles | نعم , أفهم هذا داني لكني اشعر انني اريد تأدية واجبي |
Anlıyorum. Çiftlik hayatı senin için sıkıcı olmaya başladı demek. | Open Subtitles | أفهم هذا أصبحت حياة المزرعة مملة لك صحيح؟ |
Anlıyorum, fakat bunlar kirli çamaşırlar, ikimiz de biliyoruz ki halk bunu duymak isteyecektir. | Open Subtitles | أفهم هذا. ولكن هذه حيلة دنيئة وكلانا يعرف أن العامة يريدون سماعها |
Anlıyorum, fakat bunlar kirli çamaşırlar, ikimiz de biliyoruz ki halk bunu duymak isteyecektir. | Open Subtitles | أفهم هذا. ولكن هذه حيلة دنيئة وكلانا يعرف أن العامة يريدون سماعها |
Ufak bir tekrara ihtiyacım var. Her şeyi doğru anlamış mıyım bir bakalım, tamam mı? | Open Subtitles | أنا بحاجة لبعض الهدوء من أجل أن أفهم هذا ، حسناً؟ |
Bakalım doğru anlamış mıyım, Profesör. Bunu yapmamız için izin mi veriyorsunuz yani? | Open Subtitles | دعيني أفهم هذا بطريقة مباشرة يابروفيسور، لقد سمحتي لنا فعلاً بفعل هذا. |
Şarkının mesajını ne kadar anladıysam dediğinizi de o kadar Anladım. | Open Subtitles | أنا أفهم هذا تماماً كما أفهم رسالة الأغنية |
Tamam Anladım, ama buraya kimseyi çağıramayız. | Open Subtitles | أجل, حسناً. أفهم هذا لن يجب علينا ألا نحضر أحداً هنا |
Anlamıyorum. Ambulans ve diğer şeyler için size bir çek verdik zaten. | Open Subtitles | لا أفهم هذا ، لقد أعطيناكِ .. شيكاً يغطّي تكاليف سيّارة الإسعاف |
Şunu Anlamama yardımcı olun yargıç Kibler Hill'in davasında rüşvet almadı mı? | Open Subtitles | الأن دعني أفهم هذا القاضي كيبلر لم يأخذ رشوة في قضية هيل هذا صحيح |
anlayamadım. Dünkü konuşmamız sırasında uyuyor muydun? | Open Subtitles | لا أفهم هذا , هل كنت نائما خلال محادثتنا ليلة البارحة |