Her zaman sözümü tutarım. | Open Subtitles | أنا أفي بوعدي دائماً |
Ama sözümü tutarım.. | Open Subtitles | لكني أفي بوعدي. |
Onu annene vereceğime söz verdim. Sözümü tutuyorum. | Open Subtitles | وعدت أمك بأن أعطيها لها، إنّي أفي بوعدي فحسب. |
Onu annene vereceğime söz verdim. Sözümü tutuyorum. | Open Subtitles | وعدت أمك بأن أعطيها لها، إنّي أفي بوعدي فحسب. |
Ben ya da oğullarımın onlara zarar vermeyeceğine söz verdim ...ve sözümün eriyim. | Open Subtitles | ولقد قلت كلمتي بأنه لا أنا ولا أبنائي سيؤذونهم، وأنا أفي بوعدي |
Annene, seninle ilgileneceğime söz verdim ve sözümü tutmak istiyorum. | Open Subtitles | لقد وعدت أمك بأنني سأعتني بكِ و أريد أن أفي بوعدي |
Ve sonra annemi o büyük acılar içinde gördüğüm zaman, ona verdiğim sözü tutmaya karar verdim, ve ona çok iyi baktım. | Open Subtitles | بعد أن رأيت أمي تمر بكل هذا الألم قررت أن أفي بوعدي لها و أعتني بها |
Sana sonsuz bir acı çektireceğim söylemiştim bu yüzden Sözümü tutuyorum. | Open Subtitles | لقد وعدتكَ ببؤس أبدي لذا أنا أفي بوعدي. |
Ama hiçbir zaman sözümün eri olmadığımı söyletmedim. | Open Subtitles | ولكن هذا ليس معناه أنني لن أفي بوعدي لك |
- sözümün eriyimdir. | Open Subtitles | فأنا رجل أفي بوعدي |
Birincisi kocama verdiğim sözü tutmamamdı. | Open Subtitles | مره حينما لم أفي بوعدي لزوجي. |
Senden Avery McKernon'a verdiğim sözü tutmak için yardım istiyorum. | Open Subtitles | حتى تصبح شريكاً .. أريد منك مساعدتي حتى أفي بوعدي لـ (ايفري مكرنون) |