Metaller, atlar ve tekerlek olmadan bu olağanüstü insanlar, antik Mısır ile yarışacak düzeyde yollar, piramitler, tapınaklar inşa ettiler. | Open Subtitles | دون معادن، دون أحصنة دون عجلات أولئك الناس المذهلون أقاموا الطرق والأهرامات ومعابد جديرة بمصر القديمة |
Buraya da kontrol noktası kurmuşlar. | Open Subtitles | أقاموا حاجز تفتيش آخر للأمام قليلاً. |
Bir parti yaptık. Burası Afrika -- Afrika'da güzel partiler yapıyoruz. Ve geçen ay, benim için sürpriz bir parti yaptılar. | TED | حسنا , كنا في حفل , هذه هي إفريقيا كان لدينا حفلات جميلة في إفريقيا . و الشهر الماضي , أقاموا لي حفلاً مفاجئً |
Oda arkadaşım benden hoşlanmıyor, ...ve tam da finaller öncesi bir parti verdiler. | Open Subtitles | زميلي في السكن لا يُحبني لذا , أقاموا حفلة مُباشرةً بعد الامتحانات النهائية |
Hiç unutmam ana okulundayken güzel, kırmızı bir dönme dolap kurmuşlardı ve gece gökyüzünü aydınlatmıştı. | Open Subtitles | أذكر أنني كنت طفلة عندما أقاموا أمام ملهى آدج ساقية كبيرة ذات أضواء حمراء و صفراء , أضاءت السماء |
Ama yine de, bir ev işte, ve hepsi orada kaldılar. | TED | على كل حال, كان هذا هو البيت, و كلهم أقاموا هناك. |
Uyuşturucu, beyaz kadın ticaretinden gelen paralarla yasal şirketler kurdular... | Open Subtitles | أقاموا الأعمال التجارية المشروعة بالأموال القذرة من المخدرات والقمار والدعارة |
İşin komik tarafı, kimsenin umurunda bile değildi, çoktan parti düzenlemişlerdi. | Open Subtitles | الشيء المضحك هو أنه لا أحد إكترثَ لذلك، لقد أقاموا حفلةً لي على أي حال. |
Sanırım, elektrik santralini inşa ederken bunu da dikmeye karar verdiler. | Open Subtitles | أعتقد أنهم قرروا وضعه هنا عندما أقاموا محطة الطاقة |
Gelecek nesiller "Tanrı'nın Krallığı"nı inşa edecek kahramanlara minnettarlığını sunarken, dualarında beni de anmaları ne büyük şereftir. | Open Subtitles | ولتظهر الأجيال القادمة إمتنانهم لأبطالهم الذين أقاموا مملكة الرب ياله من شرف ذلك الذي سأحققه |
Alanı kapattılar ve bir alış veriş merkezi inşa ettiler. | Open Subtitles | و دمّروا الملعب و أقاموا مكانه مركز تجاري كبير. |
Yaklaşık 2 km uzağa karargâhlarını kurmuşlar. | Open Subtitles | قد أقاموا معسكرهم على بُعدِ ميلٍ واحد |
Yaklaşık 2 km uzağa karargâhlarını kurmuşlar. | Open Subtitles | قد أقاموا معسكرهم على بُعدِ ميلٍ واحد |
- Evet, kamp kurmuşlar. | Open Subtitles | نعم لقد أقاموا مخيمات |
Onun için eyalet cenazesi yaptılar, tabloyu da yaslı bir dulla tamamladılar. | Open Subtitles | الإف بي آي قتلوا غوس وبعدها أقاموا جنازة حكومية له مكتملة مع الأرملة الحزينة كديكور |
Bana o partiyi neden yaptılar biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرفين لم أقاموا تلك الحفلة من أجلي؟ |
2012'nin mayıs ayında Marshall'la Lily evlerinde doğum öncesi parti verdiler. Bütün arkadaşları geldi. | Open Subtitles | في مايو 2012 "ليلي" و "مارشال" أقاموا حفل الطفل في شقتهم كل أصدقائهم كانوا هناك |
Hiç unutmam çocukken ana okulundayken, kırmızı dev gibi bir dönme dolap kurmuşlardı ve gece gökyüzünü aydınlatmıştı. | Open Subtitles | أذكر أنني كنت طفلة عندما أقاموا أمام ملهى آدج ساقية كبيرة ذات أضواء حمراء و صفراء , أضاءت السماء |
Ayrıca her sokağa barikat kurmuşlardı. | Open Subtitles | كما أقاموا متاريس فى كل شارع |
Dük ve düşes gerçekten bu suitte mi kaldılar? | Open Subtitles | هل الدوق والدوقة أقاموا حقا في هذا الجناح ؟ |
Kampı onun etrafında kurdular ama meşe ağacına dokunmadılar. | Open Subtitles | لقد أقاموا المعسكر من حولها ولم يجتثّوها توقيرًا لها. |
Benim için beraber sürpriz parti düzenlemişlerdi. | Open Subtitles | أقاموا حفلة مفاجئة لي معا |